Çığlık çığlığa,o ince sesini ilk duyduğumda radyodan,
Yalnızca ben değil,o sesi kim duyduysa o an,
Durdular, herşeyi bıraktılar ve dinlediler..eminim.. Yıllar önceydi..
Son zamanlarda hep yıllar öncesini ve daha öncesini hatırlıyorum
Nedendir bilmiyorum..
Bir veda isteği olabilirmi? Sen de istemiştin hani..
‘’Çembeeerimdeee güüül oyaaaaa’’
Şimdi de artık herşeyi, o ince sesi artık duyamasamda bir kenara bırakıp garip ve özlem dolu bir vedayı uzaktan ve sessiz yapabilirmiyim? Düşünüyorum..
Galiba başka çarem de yok!
Şimdilerde yine onu görebiliyorum tv de.. Çok naif duruyor..Sanki o değil sesiyle çığlık çığlık,gençliğimizi tutuşturan..Törpülenmiş sanki…Kilo da almış yüzünde tüm geçmişin derin izleri var..
Şimdi de çıkıyor ve kendini tanıyanların yüreklerinde biliyorki o ses yankılanmakta..
Şimdi de söylüyor..Ve biliyorki onu tanıyanlar yine o çığlığı duyuyorlar..
O söylemese de tanıyanlar onu.. Duyuyorlar tıpkı benim duyduğum gibi.. Sessiz veda gibi..Çaresizce..
Hafif bir el sallayış..Yumuşak bir bakış..Gözlerdeki sessizce sözsüzce bir elveda gibi..
‘’Gülmedim, dooyaaaaaaaaa, dooooooyaaaaaa’’
Derler ki oniki eylülde onu almaya gelen astsubay ve erlerin ricasını kıramamış..Evden çıkmadan onlara bir konser vermiştir..
Belki o konser çığlık çığlığa yürek yakmamıştır..Yakmışmıdır?
Mehmetçik lere iyi bir kırgınlık konseri olmuş,Evine bir ‘’gizli veda’’ konseri olmuştur..’’Elveda evim, ne olacağımı bilmiyorum! ’’
‘’Dertleree kaarıyoruuuuuum, günleerii, saya saaaaayaaaaaa! ’’
Bir sessiz elveda nın hatta,’’Helal et, bana ne olur hakkını! ’’
‘’Benim tüm hakkım sana sonuna kadar helal olsun! ’’
Demenin zamanıdır..Rüyalardan gitmenin,Belki de hiç rüya bile görmemenin artık tam da zamanı dır..
Zor ve zor’u yaşarken hiç dilimizden düşürmezdik iki zor, zorunlu olarak, ‘’Sonsuzluğa bırakırdık herşeyi hatırlarmısın?
‘’Sonsuzlukta buluşmak üzere! ’’ Ne zaman peki?
‘’Sonsuzlukta işte! ’’
‘’Kesin yani, buluşacağız! ! ? ? ’’
‘’Benim için mahsur’u yok! ’’ tamam!
Seni evinini dört duvarına teslim ederken o duvarlar arasına kendimi de koyardım çok zaman.. ‘’Sarı duvarlar’’,içine işlerken senin,
‘’Lacivert denizler’’, gözlerimde dalgalanırdı dışarıda benim..
Garip ve zavallı buluşmalarımız! uydur kaydır,ayağı topal masalar
Üzerinde,Sonsuzluğa endeksli kavuşmalar gibi,kenar köşe kaçan,bazen de ‘’Kör gözüm parmağına’’ buluşmalarımız..
Gider evinden, Çığlık kadın, içinde çığlıkları da götürür..
Sen şimdi ikinci dörtlüğü de merak edersin, ama bence boşver onu,
Ya da ilk satırını ben yazayım sen gerisini getirirsin artık..
‘’Köşeeee baaaşıııııı beeekleeerrriiiiiiiiiiiim’’ diye başlıyor..
Dedim ya sadece bir veda istediğim.. Ama bari vedamız düzgün olsun diye bir gayret işte ne yaparsın..
Çığlık kadın, giderken gerçekten çığlık çığlıktır, bir olmuştur yankı yankı dır,sevenleriyle yürekleri..Ama bu kez sessizce..
Sen de öyle yap, Diyeceğini biliyorsun..İçinden tekrarla buraya yazdıklarımı..Sessiz ol! Şşşşşşt! Sessiz ol! Tıpkı bir tapınaktaymışsın gibi davran.. Sadece kendi duyacağın alçak ve titremeyen bir sesle ve çok istekle de ki..
‘’Elveda güzel ve dürüst insan, sonsuzlukta görüşürüz’’
Bu kadar! Bunu istiyorum..
Gitmiş çığlık kadın..Giderken de içinden kendi kendine, artık çok sessizce söylüyormuş şarkısını cezası ve günahkar lığı artmasın diye,
‘’Aaaaaaaal beeeeniiiiiiiiii,kıııyaaaaamaaaaaaaam seeeeeeniiiiiiiii’’
Gitmiş çığlık kadın..Tıpkı ‘’kuş kadın’’ gibi.. Gitmiş kanatları kırılarak..Belki de ağlayarak…
ÖZDENER GÜLERYÜZ
Özdener GüleryüzKayıt Tarihi : 25.5.2009 10:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir veda ve helalleşme dileği..
VEDALAR İNSAN YANIMIN İSTENMEYEN ÇİÇEĞİ...
TEBRİKLER ŞAİR...
TÜM YORUMLAR (1)