Ağalar; ben yeniden geldim
Geldim de yandı yüreğim
Sılamı kor içinde gördüm
Eyvah otuz yılım boşa gitmiş
İçmiştim ezelden şarab
Yine kavuşturdun Ya Rab
Aşkımı yazmıştım kitap
Okuyup, anlayanım gitmiş
Barışa hasretim burdan
Ruhlar uçup kaldı beden
Pek ziyade oldu efganım
Gönülden çalayanım gitmiş
Kimi suskun,kimi kör.kimi sağır
Gözyaşım umman, derdim ağır
Kime ağla.. Kime koş.. Kimi çağır
Kin tohumu pek yaman bitmiş
Şehitlerim var dizi dizi
Öldürülenlerin hepsi kuzu
Saldıran çakal kunduzu
Zapteden başlar gitmiş
Van kalesi oda oda
Attılar sönmez oda
Deniz dolusu soda
İsinde hara gitmiş
Bir daha gelemem ile
Mailim ben bu yere
Barışa sevdalı dile
Türkü söyleyenim gitmiş
Gezdim, aradım sağı solu
Söylenmiyor Hakın yolu
Tevhide çağıran sancağı
Bağrına basanım gitmiş
Yen yeni ateist türedi
Zehir saçan virüs üredi
Birleştiren Türkü Kürdü
Hilale kubanlar gitmiş
Bir daha düşmeyelim zara
Kuzum, seni vermem ele
Al - beyaz üstüne sade
Kuşanıp tozanım gitmiş
İstemem başka bahçeyi bağı
Bade diye İçirdiler halka ağı
Beyaz fese yeşil bağı
Bağlayıp gezenim gitmiş
Coğrafyanın başı, Anadalu
Memleketin gözü kulağı
Ha burası kolu bacağı
Selahattine otağ kuran gitmiş
..............
İşte mescitleri barışa açılan kapı
Kümbeti, kalası bin yıllık tarihe tapu
Neler haykırıyor şu mezar taşı
Anlayan..Okuyup, yazanım gitmiş
Geceler boyu gördüm düşümde
İşte gerçek duruyor karşımda
Duman duman bulut başımda
Rahmeti getiren rüzgarım gtmiş
Ne etmişse ona ataistler etmiş
Markstan irinli memeyi emmiş
Kawa, Rızgariden zehir yutmuş
Alnından Muhammed-i nur gitmiş
Gözyaşı umman olmuş ahuzarda bülbül
Sar sinene. Yaram ağır, tezden ilaç sal
Derdimin dermanı Mekkede açan gül
Derten anlayan bilgiye erenler gitmiş
Yüce dağlar.. Çağlayıp akan sular
Gökmavisi şu denize pusu kurar
Yanıgını södürür mü, Cilodaki kar..?
Kurt-kuzu birlikte gezenim gitmiş
Şu tefrikanın kurumu, kiri, izi
Temizler mi bunu Van Denizi
Kesin ayrılığa salan dilinizi
Kardeşlik dilini bilenler gitmiş
Kabe şubesi mescit şu yapı
Varmı birlikte gidilecek kapı
Zehir içirerek yutururlar hapı
Gönle kapı açanlar gitmiş
Ey Türkmen beyleri..! Aman ha aman
Asiye kızıp, tümüne taan etmeyin
Şu torunlar; Alperenlerin Ensarlarının,
Hakalyakini, Aynelyakin bilenler gitmiş
Sevince ortak, tasana figan eden var
Gönlü kırık, kalbi yasta can canan var
Dost bağından sana gül derenler var
Müjdeler perdelenip, sitemler gitmiş
Peygamber remzi gül renkli
İnancın simgesi Hilal benekli
Al bayrak ki şühedanın emaneti
Dalgalansın diye nice canlar gitmiş
İlahi, bu dert.. Nedir bela? ..
Geldim, yeniden işte sana
Yazmaya kalem alayım ele
Hey hat..! Dermanım gitmiş
Niğmet yüklü dağ,su, yeşil çayır
Köy:boş, anbar ağıl. Şaşkın; şehir..
Dertlere derman olanlar gitmiş
Şu halimize bakın hele hele
Ağlar kalk girelim Hak yola
Bir daha da kanmayın ele
Tevhide çağıranlar gitmiş
Vatan ateşte, yüreğim kor
Söndürür mü Ciloda ki kar
Gözyaşım şu göl, sevdana yar
Gönülden aşıklar gitmiş
Bu dünya böyle kalırsa
Küffardan öç alınmasa
Vade gelip, göz görmese
Salamı verecek gitmiş
Rahman, bu zulmü bitir
Yeter! . Rahmetini tez getir
Acı! .. Yüreği yüreğe yetir
Derdime ağlayan gitmiş
Şu Denizden meltem ese
Nemrudun nesfesini kese
Süphandan gelen sese
Kulak verenlerin gitmiş
Eser elbet kardeşlik yeli
Kan değil akınca barış seli
Karanlıklar gelmez geri
Eyvah ki ömrüm bitmiş.
Derler mi, buradan Emrah gibi
Resul gülü süslerdi sinesini
Verir yaratılana Hak sevgisini
Hilale Divane de geçip gitmiş
20 Eylül 2011
Van Kalası
NOT: Bize zaman zaman yol veren ERCİŞLİ EMRAHa rahmetler ola
Necati ÇavdarKayıt Tarihi : 23.3.2012 10:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!