23.23.2010 ‘ithaf
*Gitmekten daha zordu ,söyleyebilecek onca şeyin varken    susup     yalnızlığında ağlaman.
Gitmekten  daha  zordu susarak seni   unutmak.
Çaresizliğin  çarı olarak  hep seni  içinde  çariçe olarak yaşatmak,gönlümdeki   tahtını   hiç
yıkamamak   her şeyden daha zordu.
-Vedaların sarar  yaramı.  Kanayan    bir   alışkanlığın   alıştırmasını yapıyor   kaderim.
Giden sen değilsin, benim    aslında. Sen  hep  bendeyken  buna   gidiş denilmezdi.
-Bir öpücük    parametresinde   metre  başı  metres   yaşamlar  yaşayan    başka  benliğin   kirli  sularında     korku  filmin    başrolündeyim.
-Bu  sensizliği   oynama  senaryosundan alınma   yaşamlar, bu  benden   hayır   çarşısı  çıkmaz.
Ruhumun viranelerinde    kermes  düzenleyip  senli her şeyi    sunuyorum.
Bu anın kısa  metrajlı   filminde  en çok  gözyaşların   revaçta.  Damla damla bana  eriyişini   ıslatan   o demin   sızıları  süzer    vicdanımdaki     kayıpsızlığı.
-Akar gider    bende  ölüşün.   Yanar  gider   ciğerim.
Ilık  bir   özlemi vardı   bakışının   hep  resmi   duruşunun.  Güleç yüzünün   haritasında  dünyanın en  mutlu erkeği    şehir  olurdu.  Ben  kent üstüne kent  olurdum sen gülerken.
-Post modern yaşamlar sunardım sen gülünce,  salına salına     sahifelerimi karıştırınca.
-Hayatın   en son  yaprağına  yazardım seni.  Şimdi    bir ayrılığın ölümden    önce  yazılması   kaderden  çıkarılmış.
-Bu sevgi  ölmüşse  sende, ölüm artık gerçekliğini saklamıştır.  Bağırsam da  duyamazsın.
Bu ölen kim  hani  salası   okunmuyor. Bu ölen   yoksa  imamın kızı mıydı?  Yoksa  imaların    perisi miydi.  Yok  yok   bu   gidenin  hiç  gidemeyen  ölümcül     gülüydü.
-Yalnızca dikenlerini   sinemde bırakarak   gidenin     kırmızı  gülüydü.   Kendisiyle  kumar  oynayarak  kumarbaz  olmak istedi  acıların     metruk    mekanlarında.
-Kumarında  beni kaybetti.  Oysa  bütün ilklerini iliklerine kadar yaşamıştı  aşkla.  Bunca  büyük aşkın      sonrasında   nefretlerini ekip   gitti  yaramın  nadaslarına.
-Öküzlerin bile yiyemediği   dikenler yetişti     ayrılık yamacımda.  Sen  mutlu  orada.Ki orası, ora  olmaktan çıkmış.Çivisi çıkmış  yaşamların   gizil   oyunlarında   hangi akıl  oyunlarındasın.
-Teninde  saklı kalan  hazinelerini aramaya   gelen  hangi   ikinci el   öküzün     boynuz  arbedeleri arasında   içsel  açlıklarını    doyurmaya çalışıyorsun    zağımın  kızı.
Seni   durdurmak  için   rekorlar  kırdım     yolunda  koşarak. Durduramadım.
-Gideni  durdurmak   hızlı  aşk   koşucuların işi değilmiş.  Bu hız  nerden geliyor sevgilim.
-Can kırıkların    verdiği   özel   bir acı  ezmesi mi?     Bu  gidişini  nasıl  durduramadım.
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar, 
Neylersin  gitmek  kaderinin    ederiymiş. Yazılmışlığa   koştun.    Yeni bir  hayatın             yatırlarına attın.
Bu aşkı terk edip   hangi  yalancı   baharın        gülü olarak sunacaksın bilmiyorsun.  Bu güven    hazineni  kaybeden biri    küçük  hazinelerin sevda   ambarında  mutlu olur mu ki? 
-Beni, ben kadar  tanıyıp  yaşarken    çıkmaz  sokakların    karanlığında      bilinmeyen   bir  ben’e   yenilince  peki  o  bilinmeyen   yüzlerin   dünyasında   hangi  yüzle  yaşamaya alışacaksın.
Başka   gitmelerin garından     arını    söndürmeye   yakınsın anlıyorum.
-Haydi   git  benden.  Haydi  git  öncesi  mutlu sonrası   mutsuz    anların anaforlarına. 
Sol  yanında  umutların,  beni  unutmuş   ve gözleri  nemli bir sen  gider.
Seferinde   gözyaşlarının ağırlığını ekleme.Çünkü  ağlayacak  çok zamanın olacak. 
Bu gidiş beni unutmayı mumyalamaksa uyandırma Firavunları. Nemrud’un kızı olma bunca seni severken. Öyle sevgi ateşinin ortasında bırakıp giderek ciğerimin yanmasını izleme.
-Çaresizliğimden      üstün  körü  körlerin   yaşanmayan   diliyim.
*Sözcüklerim   sustura, kesiyorum    sensizliğin acılarını.  Doğranmış  bir sevda   vücudu    gibi  kendime  gelişleri    sarıyorum.
-Artık  gelme.  Gitmek şimdi  moda.  Ben  de alıştım  bu modaya.
Kayıt Tarihi : 8.10.2011 12:33:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!