Gitmeliyim
Gitmeliyim, bir sicim uzantısı dağılmışlığın bahtına gitmeliyim. Susarak, kavruk akşamların ışığında sonsuza dek gitmeliyim. Dilinin kıvrak yaralarına dönüp bakmadan, hicran bahçesinin memleketine gitmeliyim.
Çıplak zincirlerin paslarını sînemin en kuytu köşesinden çıkarıp, bencilliğinin endamına fırlatarak gitmeliyim.
Küsmeden, incitmeden, mor düşlere küstüğümü belli etmeden gitmeliyim. Sabahın güneşi firâk karanlığına doğmadan, teninin ürpertisi uyanmadan, kızıl toprakların nârına gitmeliyim.
Aşkın yalanı can bulmadan, ıssız yıldızların vuslat bahçesine bir damla olup, incecik süzülmeliyim.
Sahipsiz zindanların ışığı sahipsizliğin dimağını çatlatmadan, bir boşluk hüzmesi nazenliğinde, bahr-i umman güllerinde boğulmaya gitmeliyim. Dehliz mavisinden takındığım urgan kopmadan, idam sehpasının gençliğine gitmeliyim. Kaçtığım gecelerin siyah incili yaşlarına gitmeliyim. Avuçlarımda kalan kirpiklerimin, çocuksu telaşlarına gitmeliyim.
Gitmeliyim, adım başı bulduğum yalnızlığın cellat kalabalığına gitmeliyim. Gecem, güneşi buzlu sabahlara savurmadan, çöl kumları grisinde savrulmaya gitmeliyim. Sandallara takılan gülüşümün yarım kalmış kıyısına gitmeliyim. Kelebek kanatlarında uçurduğum ömrümün canı çıkmadan, gök kuşağı siyahının vurulmuş aydınlığına gitmeliyim.
Ney tınısı ruhum, ruhsuz rüyaları neylesin. Ruhuna giryân olmadan, fesleğen ruhlu zindanlara gitmeliyim.
Gitmeliyim, sessiz bir ölüm akşamı, saç örgülerimin kördüğümüne gitmeliyim.
Kayıt Tarihi : 31.5.2016 14:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!