İyisi mi, gitmeli bu şehirden...
Umutları valizlere doldurup,
Başka bir yerde açmak için yeniden...
Belki merhabalar buluruz içten, gönülden, sahiden...
Yaşarız sebepsizce nedeni bilinmeyen hayatı
Hayata insanın yüklediği aşkı, özlemi, vuslatı...
İyisi mi, gitmeli bu şehirden,
Şahlanmalı ayağına prangalar vurulmuş gönül atı...
Çünkü insan,
Sonsuzluk bırakmalı cümlelerin sonuna...
Aramalı kendini, bulmak için yitiğini!
Feda etmeli ne varsa,
Almak için benliğini...
İyisi mi, gitmeli bu şehirden,
Bir yıldız kayması gibi aniden...
Ardında boşluklar bırakarak,
Ki asla doldurulamayacak...
Bir veda havasında ama veda etmeden,
Tüketmeden kimseyi ve hatta terk etmeden,
Veysel misali uzun ince yolda,
Durmadan, beklemeden...
İyisi mi, gitmeli bu şehirden...
Gün dönümü baharlar,
Kara kışa vurgun bulutlar,
Karla kaplı sokaklar, kaldırımlar...
Sonu olmayan, sonsuza uzanan yollar...
Dur demeden denizler, dağlar;
Solmadan güller, kurumadan viran bağlar...
Düşmeden dalından yapraklar,
Can olmalı...
Yaşatmalı, yeşermeli;
Bu şehirden, iyisi mi, gitmeli...
- Mustafa ÖzTürk
Mustafa Öztürk 8Kayıt Tarihi : 25.9.2023 01:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsan, dünyaya gelir gelmez aramaya başlar. Yitirilen aranır oysa... Nedir o vakit insanın yitiği acaba? Kendisi olmasın! Çünkü insan kendini arar aslında... Bulabilmek dileğiyle... Serbest vezinle yazdığım şiirimdir. Okuyan herkese teşekkür ederim. - Mustafa ÖzTürk

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!