Her tanıştığım insanda
Yeni bir yüzüyle beni karşılayan insanlığı
Ya da yeniden keşfine çıktığım aşk coğrafyasının
Her bir kilometre taşını
Kalbimin ömür boyu sürgün hayatı yaşadığı
Ve müebbet mahkumiyete hapsolduğu
Göğüs kafesimin duvarlarına
Çetereler halinde nakşetseydim,
Mevcudiyetimin tüm açılımlarında
Açtığı yaraların izdüşümlerini
Bütün boyutlarıyla kuşatmaya kafi gelir miydi
Umutsuz aşklarımın?
Ve sonu gelir miydi tarifsiz acılarımın?
Kırılganlık testine tabi olmayan hayaller de
Türeyebilir ya da barınabilir miydi
Düşünsel uzayımın içbükeylerinde?
Yoksa neden-sonuç hiyerarşisinden müteşekkil olan
Bu kümülatif yaşam kalıntıları
Direnemeyecek miydi zamanın yok ediciliğine,
Ben ya da bir başkası
Unutmamak yönlü vaatler verirken unutulanlara?
Bu dünyadaki asıl sorun, belki de,
Henüz gidilecek yerlerin bitmemiş olması.
Bu yüzden hep gitmek vardır
Her en güzel şeyin tam orta yerinde.
Alternatifi oldukça gitmek yakının
Ve uzak uzattıkça gelmeyi,
Yanındayken özlemek hep mümkün kalacaktır
Ve unutulacaktır giden, döndüğünde geri.
Zamanla tüm tutkular gibi
Esir alıverir vücudu yer değiştirme güdüsü.
Önemini yitirir rutinin esrarı, sebebi.
Gitmek vardır sadece, birkaç da aşk ölüsü.
Genelde naaşa saygı gerektirse de edep,
Ruha islemiştir bir kez gitmenin tüm büyüsü.
Aceledir gitmek, gidilecektir hep.
Hem aşkların da uzun sürer defin işlemi.
Her an uyanacaktırlar sanki, bozulacaktır seremoni.
Bu yüzden ağırdan ve sessizce hallolunur işler.
Parmak uçlarına basılarak götürülür merhum aşklar
Ebedi istirahatgahları olacak bir bahçeye.
Bundan sonra aşksız bir dünya hayatı başlar.
Ne gidilecek yer vardır, ne de bir lüzum gitmeye.
Her yer karanlıktır artık, uçup gitmiştir kuşlar.
Bir de aşk aşıkları vardır gidenlerin içinde.
Kılavuz olmaksızın yapılır bu uçuşlar.
Hiç değilse bu yolcular gitmenin bilincinde...
Kayıt Tarihi : 18.7.2020 17:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!