Şimdi sessiz sedasız gidiyorum. Yol karanlık ve ben ürküyorum. Biliyorsun korkutur karanlık beni. Gökyüzümün bütün yıldızlarını toplamışsın ve beni
karanlığa itmişsin. Yol uzun ve bir insanın yüreğinde acılan o boşlukla ne kadar yürüyebilirse yürüyorum işte. Eksik kalmış bir insan ne kadar inanabilir ki
pırıl pırıl gökyüzüne? Aydınlatır mı sence o koskaca hayran olduğunuz gökyüzü parçalanmış kalbimi? Sormayın bana gitmek mi zor kalmak mı diye?
Bedenini rüzgara teslim edip giderken ruhunu kalbini aklını onda bırakmak der susarım. Çünkü giden de kalanda eksik kalacak.
Ne giden geri dönebilecek ne kalan kal diyebilecek. Ve bir masal daha burada sona erecek.
Kadın ve adam oturuyorlardı
Uzakta beyaz dağlar vardı
Gara girmek üzereyken Barselona-Madrid treni
Kadın üzgündü, üzgündü, üzgündü
Adam düşündü, düşündü, düşündü
Devamını Oku
Uzakta beyaz dağlar vardı
Gara girmek üzereyken Barselona-Madrid treni
Kadın üzgündü, üzgündü, üzgündü
Adam düşündü, düşündü, düşündü
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta