Hayat duy sesimi
Bu sana son seslenişim,
Yavaş yavaş gidiyorum sessizliğe
Bir ömrü adadım,
Şimdi o ömür benden çekilip giderken
Son defa senin adını fısıldıyor kalbim.
Sana son kez…
“Gitme” diyorum,
Ama bu kez alıştığın gibi değil.
Bu kez gitme…
Çünkü ben kalamıyorum artık.
Gözlerinin rengi hâlâ odamda,
Duvarlar bile seni fısıldıyor geceleri.
Gülüşünün yankısı yastığımda,
Kokun, sanki hâlâ boynumda asılı…
Bir zamanlar “birlikte yaşlanacağız” demiştik,
Ama ben…
Ben yaşlanamadan gidiyorum işte.
Ne garip değil mi sevgilim…
Hayat, ellerimden su gibi aktı.
Tuttum, sarıldım, direndim,
Ama en çok seni tutmak istedim.
Oysa şimdi seni serbest bırakıyorum,
Ben giderken, sen kal diye…
Hissediyorum artık,
Zaman adımlarını ağırdan alıyor,
Birbirine çarpan anılar,
Gözümde yaş, yüreğimde çöküş…
Ne bir şikâyetim var,
Ne de pişmanlık.
Sadece…
Sensizliğe tahammül edemeyen bir ölü adamın
Son vedası bu.
Gitme…
Çünkü gidersen,
Ben tamamen yok olurum.
Gitme…
Çünkü kalırsan,
Benimle birlikte biraz sen de yaşarsın.
Ben ölüme değil,
Sensizliğe yenildim aslında.
Kalbimin son atışı bile senin adınla olacak.
Ben sana doyamadan gidiyorum sevgilim,
Düşünsene,
Bir adam var orada,
Sana doyamadan ölüyor!
Benim için ağlama…
Çünkü gözyaşların,
Toprağımda çiçek açtırmaz artık.
Sen sadece gülümse,
Çünkü ben en çok o hâlini sevdim.
Sadece gülümse ki…
Giderken de içim huzur bulsun.
Son bir dileğim var senden:
Beni unutma.
Ama hatırlarken de üzülme.
Bir adam vardı,
Seni çok sevdi…
Ve o sevgiyi ölüme bile götürdü.
Sonsuzlukta bekleyecek seni,
Hiç kimseyi kıskanmadan.
Yeter ki sen…
Bu şiiri okurken “gitme” demeyi hatırla.
– Elveda değil, hoşça kal.
Zaman TüneliKayıt Tarihi : 7.11.2025 20:45:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!