Kır kapıları, pencereleri, yık duvarları tek tek, her şeyi dağıt…
Oturup sızlan haline, çek katranı ciğerine, yak bin bir ağıt.
Kimi getirecek sonuçsuz çırpınışların, ölsen kahrından kime ne?
Neyin var kıymetsiz bir yürekten başka, neyin olacak geçse bin sene?
Sat sav bencillikler pazarında, hürriyetini, hayanı, haysiyetini.
Yazılmış olanı çekeceksin, değiştirsen de olmaz niyetini.
Tesadüfe yer yok kurgusu mükemmel olan şu dünyada, bil!
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta