Daha çok dizi kahramanlarının aşklarına seviniyor, onların aşk hayatlarının ayrılıklarına üzülüyoruz.
Tam heyecanlı yerinde bitiyor sahneleri, şimdi bu yapılır mı senarist kardeşim, bir hafta nasıl beklenir, nasıl geçer, acaba ne olacak…
Ya da bekleyecek bir haftası olmayan, kaderlerini açlık, susuzluk ve bomba sesleriyle yaşayan, hayatlarının gerçek kahramanları olan insanlar. Öyle ya onların bekleyecek bir haftası yok.
Haber bültenleri bizi ilgilendirmiyor zaten, orda yaşananlar başkalarının hayatı. Orda yaşananlar onların kaderleri. “KADER” yapacak bir şey yok. Birkaç dakikalığına üzülürüz şu tatlı hayatımızda onları seyrederken ve sonra kaldığımız yerden yuvarlarız okey taşlarını, kısıldığı yerden açılır müziğin sesi, yüreklerde dibe bastırılır vicdanların nefesi.
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Kara sevdalı birer aşıktı.
Bir hayalet gibi dünya güzeli