Gel, ömrün bahârında taze gül iken solma!
Gel de bu körpe yaşta kurda kuşa yem olma.
Gel, gönlüme sığın da insanlık neymiş, öğren!
Gel, bâğ-ı hazân’ıma, gel ey sonradan gören.
Gel ki seninle gelsin, o eski gülüşlerim;
Gel ki ömrümce ben hep gelişini düşlerim.
Gel de yanında getir çiçekleri, gülleri;
Gel de artık ağlatma, ağlayan bülbülleri.
Gel, aşkın ateşiyle rûhumu erit, gitsin;
Gel, bizim hikâyemiz bu mesud sonla bitsin.
Gel, ey aşka bivefâ, gel ki o gün, bu gündür;
Gel, düşmanları çatlat, dostlarını sevindir.
Gel, bir köşede otur, dizine baş koyayım;
Gel, sen gerçek aşka doy, ben de sana doyayım.
Gel de ver o ateşi alnından dudağıma,
Gel de ilkbahâr gelsin hazân yüklü bâğıma.
Gel, göklere el açıp senle bağışlanalım,
Gel, ey sevgili, gel ki beraber yaşlanalım.
Gel nûrunla aydınlat gözümün kandilini.
Gel de ellerimden al ıslanmış mendilini.
Kaan YILDIZ
(Ankara 2014)
Kayıt Tarihi : 24.3.2015 16:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kaan Yıldız](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/03/24/git-gel-2-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!