Çekil bu gölgeli yolda gezinme,
Bahar bakışların yine pek sarhoş.
Yanılıp gönlüme misafir inme.
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş
Mabettir orası, meyhâne değil...
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Superdi kardiş
çok güzel...selamlar Zorlutuna...
Herkes özgürce düşünmeli…düşüncelerini özgürce ifade etmeli…
Ama birileri için hala değer olan şeyleri aşağılamak kimin haddine…
Biraz edep…biraz insaf…
Heceye karşı olanlar aruza da karşıdır..bu kaçınılmaz… hece bin yıldır var…aruz da bin yılı aşkın… “kökü mazide olan atiyiz” diyen Y. Kemal divandan aldığı güçle yeni şiir dili kurmuştur… Necip Fazıl, Yunus Emre’lerden … Karacaoğlan’lardan gelen heceyi yeniden inşa etmiştir.. birinci yeninin şiiri aşağılamasından sonra ikinci yeni yeniden şiire asalet kazandırmıştır… Asaf Halet, Attila İlhan , Hilmi Yavuz divandan aldığı ilhamla yeni şiir dili geliştirdiler… iyi de ettiler...
Amaç sanat değil…amaç geçmişimize ait değerlerin yıkılması…
Yoksa bu millet nasıl evrimleşecek..
Bu millet binlerce yıldır hala Türk… bir türlü evrimleşip Fransız…İngiliz…Alman olamadı…
Türkçe binlerce yıldır hala yaşıyor…halbuki evrimleşip İngilizce’ye dönüşmeliydi…değil mi?
Bu tavırlara mankurtlaşma denir… bilen bilir…
Ee insanın bulunduğu konum itibariyle oryantalist gözle bakması normaldir…
Oradan böyle mi görülüyor?
“dün dünde kaldı cancağızım ..bugün yeni bir gündür yeni şeyler söylemek lazım…” Mevlana
“bir ırmakta iki kez yıkanılmaz….”
“Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal” ( anlamayanlara not….eski hali yaşamak imkânsızdır…ya yenilik..ya da yok olma ) tabi yenilik kökten kopmak değildir…
“Kökü mazide olan atiyiz” Yahya Kemal….
Yenilik tarihe…geçmişe..milli değerlere hakaret etmek değildir…
Sorun sanırım evrimleşmede…..
“Biz bu yolda türküler tutturuken
Sana uğurlar olsun ayrılıyor yolumuz” Faruk Nafiz
Yaşadığı yıllların gençlik dönemi tortularından şiirleşen bir ebru deseni
Keşke yorum yapmaz olaydım !!
Birilerini çok hassas noktalarından vuracağımı düşünmedim malesef.
Onların esasen alındıkları şey benim şiir için yorumum değil;hece vezninin dinazorlar gibi yokolmaya mahkum bir taz olduğunu düşündüğüm incitmiş onları..
Yok,yok ...aslında durum daha da vahim. Onlar ,bu evrimini tamamlayıp göç etmiş tarza takılıp,bu tarzda şiir yazmaya devam ettiklerinden benim yorumumu kişisel bir hakaret olarak algılamışlar ve aslında da haklılar galiba. Biraz da öyle olmuş sanki..
Tüm bunlara rağmen,ufak bir altnot eklemiştim aslında - Bu sadece benim düşüncem- gibisinden.
Hani şu -herkesin düşünce özgürlüğü vardır- diye bir deyiş vardırya ,o türden yani..
Evrimleşmenin yaşını sormuşsunuz ...
Bildiğim kadarıyla yaşla fazla ilişkisi yoktur. Daha çok yeniliklere açık olma karakteriyle ilgili bir şey sanırım. Bazıları bunu aklı ermeye başlar başlamaz yapabilirken bazıları hiç yapamıyor ve hatta yaşlandıkça tek bildiği yola saplanma gibi bir özellik de gösterebiliyor...
Tüm bunlara rağmen bir gerçek var ki,o da şu:
Ben beğeneyim,siz beğenin ,hiç bir önemi yoktur.
Eğer bir şeyin zamanı dolmuşsa dolmuştur ve bu evrimi genellikle yeni nesiller tespit eder ve uyanlar uyar uyamayan zavalılar AHHH !!! nerede o eski günler diye yakınmaktan başka hi bir şey yapamaz.
Tabii, bütün varlığıyla bildiklerine sarılıp ,onu yaşatma mücadelesi verenler olacaktır ama neticeyi ben size şimdiden söyleyebilirim:
NAFİLEEEEEEEEE
Ama hayat bu ve tüm düşünceleriyle bizler unutulup gidecek zavallı yolcular. Siz fazla takmayın bütün bunlara ,aynen devam yeterki siz mutlu olun.
Selam ve sevgiler tüm okurlara
Fikret Şahin
git bahar ,git bahar!uzaklarda gül,
denize renginden bırak hediye,
ufuklarda gezin,semaya süzül...
kalbime sokulma Peymene diye
gördüklerin kandil,peymene değil!
çok güzel dizeler..tebrikler..
Aruzdan sonra sevdiğim şiir hecedir.
Şiir 6 5 ölçüsünden dışarı çıkmamış, buna göre de akıcı ahengi var. Güzel şiirdir. Sadece ikinci bentte
'çiçekler' redifinden önceki sözler kafiye olmalıydı.
'Açtı' ve 'sesler' kafiye değil.
Şiirdeki bahar aşktır.Aşk meydir,
Yürek de peymane, yani kadeh.
Şair yüreğini mey süzülen kadehe değil alışıp yanan kandile benzetmiş
Güzeldir, günün şairini tebrik ediyorum
Yirmi altı yıl önce HAKK'ın rahmetine kavuşan değerli şairemize rahmet diliyorum.
Yaşlanmış ama gönlündeki misafir Bahar.Artık baharın gelmesini istemiyor.Çünkü güller dökülüyor.Ve kalbin bir yuva olmadığını,ölçek olmadığını anlatırken ;en güzel şeyin ibadet olduğunu ' Diz çöken kızları ürkütme sakın ' ile çok güzel vuguluyor..Git Bahar çok güzel bir şiir.
14.05.2010 //Ankara // NAZIR ÇİFTÇİ
'Mabettir orası, meyhane değil…
Gerçekten güzelsin, efsane değil:
Kalbime girme, o kaşane değil! .
Gördüklerin kandil, peymane değil!'
BU MISRALAR DÖRTLÜKLERİN KİLİT MISRASI, VE ALT ALTA KOYDUĞUNUZDA DA BİR MANİ NİYETİNE OKUYABİLİRSİNİZ.
Niyetinize bağlı...
Mehmet YUSUFLAR
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta