Ey nâçâr. Ey bahtsız. Ey harâbât âleminin yolcusu.
Zevâl bulacak bir hayatın istikrârını arayışın neden?
Hîç olacak bir dünyaya bel bağlayışın neden?
İnkisârı sâbit hayâller ile mağrûr oluşun neden?
Duymuyor musun? Hayat, kulağına, bu dünyaya ait olmadığını fısıldıyor. Ait olamayışın ızdırabı ile gözlerini açtığın bir dünyada nefes alıp veriyorsun.
Ömrün ruh ile varlığa, beden ile yokluğa çağıran seslerin sessizliğine tanıklık ederek geçiyor. Her deneyimde, hicrân ve hasretin ayak izini sürüyorsun. Her an doğuyor ve her an ölüyorsun.
Soruyorsun: Nedir hayat? Nedir yaşamak denilen serüven? Hasret ne, hüzün ne, sevinç ne, keder ne? Niçin hep sızıda gizleniyorsun ey hakikat?
Yüreğin sızlıyor..
Gönlü sınıklar kervânındasın..
Şükür ki yüce ruhlara yoldaşlık ediyorsun.
Kederle başı hoşlar cemiyetindesin.
Öyle ya,
"Güldürürse bir vakit hüzn ile eyler hitâm
Bunca peygamber ki gelmiş var mı giryân olmadık"
Kayıt Tarihi : 16.6.2024 21:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!