Gezerken alnında perçemin yorgun
Telleri batarmış hasta eylermiş.
Beline salınan, yapınca vurgun
Bir sağa bir sola gönül eğlermiş.
Asılmış teline nice gönüller
Gönülleri ezmek doğru mu sence?
Peşin sıra sensiz sararır güller
Zülüf oklarıyla kıyılmaz gence.
Kayıt Tarihi : 18.5.2007 15:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Gümüştakım](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/05/18/girlevik.jpg)
***Şelale***
-İhsan Keskin'e-
Gam dolu ezgilerle ninniler söylerdin,
Avuturdun beni öksüz çocuklar gibi,
Haziran akşamlarının yalnızlığında.
Akışındaki ahenk yolculuklar gibi,
-Ey garip şair işte hüzün vakti- derdin.
Uzanırdın sinesine Bend-i Mahi'nin,
İçli sevgililer gibi aheste durgun,
Ayak izlerimi bıraktığım yamaçtan.
Ah şelale, beni bir tek sen anlıyordun,
Yalnız sen okşuyordun ruhunu vadinin.
Geceye huzur veren bir akışın vardı,
Savururdun saçlarımı rüzgara karşı,
Ki, hoyrat eserdi Gönderme rüzgarları.
Heba olsun varsın birkaç damla gözyaşı,
Gözlerimde tutsak gibi kalışın vardı.
Gurbet beni sarardı düşerdim melale,
Bulurdum seni akşamladığım yollarda,
Islanırdım sende tutkulu bir sevdayla.
Bugün vadide kuşlarla yeşil dallarda,
Andım Bend-i Mahi'yi ve seni şelale.
(Taşova, 15.05.2006)
========================================
TÜM YORUMLAR (7)