GİRLEVİK ŞELALESİ AKIŞI
Erzincan ilimizin 30 km Güneydoğusuna düşen Çağlayan kasabasındadır. Aslına bakarsanız, Çağlayan kasabasına girdiğiniz vakit, Girlevik Şelalesi 2 km yazan levhayı görürseniz aldanmayın. Hal bu ise şelale tepede, karşınızdadır.
Yol boyu tarlaların, bağların, bahçelerin içerisinde kâh bir dereden geçer kâh bir bükten fırlanır kâh bir köyün içinden geçersiniz. Her defasında ayrı bir manzara karşısında adeta göz zafiyetine uğrarsınız. Kavak ağaçlarının yol boyu gölgesinde ilerlemek adeta bir orman içerisinde olmak hissi veriyor insana.
Hele o çiçekler.
O çiçekler yok mu?
Her biri bir motifte, her biri ayrı bir renkte.
Bir tarafta kırmızı ortasına, siyah bir nokta gibi dört bir tarafa açılmış haşhaşlar. Sarı, beyaz gelinliklerini giymiş papatyalar, kırmızı kurdeleye benzeyen küpe çiçekleri, daha ismini bilmediğimiz mavi, mor, pembe renklerde bir sürü çiçek. Adeta Erzincan ovasını istila etmişler.
Arada bir çam ağaçlarının düz ve uzun gölgelerinin altından geçerek ilerlemek, insana bu yol hiç bitmese dedirtiyor. Hele birde köy içinde iğde ağaçları yok mu?
Ah o iğde ağaçları! ! !
İnsanı bayıltan, içine işleyen, adeta burnunun içine, ciğerlerine sinen o iğde kokusu. Cenabı hak bu bölgeye biraz cömert davranmış.
Şehitlikleri geçmeden Çağlayan yoluna gidemezsiniz.
Kabri saadetlere gelmeden de şehitliklere gelemezsiniz.
Kabri saadetler diyorum.
Gerçekten kabirlerin bir saadeti varsa herhalde böyle olmalı.
Envai türlü ağaçların içerisinde bir gül bahçesi. Bu gül bahçesinin içerisinde de ulu çınarlar. Her birinin makamını Allah bilir. Her biri bir asrı-saadet kaynağı.
İnsanı etkileyen, ruhuna dokunan, içini titreten hoş bir duyguya kapılırsınız, kabri-saadetlerde. İçine girip de ahreti hatırlamamak mümkün değildir, cennetten bir bahçedir kabri-saadetler.
Muhammet Sami Hz. başlayan Kabri-saadetler, Muhammet Beşir, Musa Dede paşa, Terzi Baba, Abdurrahim Reyhan Hz.lerinde son bulur Kabri-saadetler. Bir zincirin altın halkaları gibi.
Her biri bir altın halka diye tabir edilirler. Her biri zamanlarının manevi bir güneşi diye tasvir ediyorlar, Kabri-saadetlerin bu kıymetli sakinlerini.
Daha sonra şehitlik.
Şahadet şerbetlerini içenler gelir Kabri-saadetlerde. Her biri bilmem hangi diyardan. Her bir bilmem hangi savaştan ama her birinin amacı bir. Vatan için, din için, namus için.
Sırası gelmişken şu duyguları düşünmeden geçemiyorum şehitlikten.
Önce Yüce Yaratanın onlar için verdiği müjde.
“Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah’ın lütfünden kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler.” (Ali İmran, 3/169-170)
Diğeri ise günümüzün hali! ! !
Duygudan, hissiyattan, maneviyattan uzak günümüzün hali! ! !
“Sen kalbe bak kalbe, kalbin temiz olsun.” Diyen biçarelerin hali.
Bilmezler ki kalpte ne varsa dışarıya o akseder, bilmezler ki; gözle kalp arasında gizli bir yol vardır, göz neyi görürse kalp ona meyil eder.
Ya da bilmek istemezler.
Her işin şekle, kalıba, maddiyata, menfaate dönüştüğü günümüzün hali! ! !
Bin bir türlü yanlışı yapabilmemiz için kendimizce uydurduğumuz, bin bir türlü mazeret. Ve daha nice rezillikler, hodbinlikler, şarlatanlıklar...
Avrupai olabilmemiz için elimizden gelen ne varsa hepsi.
İlimden, irfandan yana ne varsa hiçbir şey. Olana da muhalefet. Gücümüzün yettiğine yeter, yetmeyene bir taş atarız.
Acaba bunları bilselerdi; canlarını seve seve verirler miydi?
Doğrusu tezat bir durum! ! !
Neyse söylenecek çok şey var da…
Gelelim tekrar Girlevik Şelalesine.
Doğanın ender vakıalarından.
Yaklaşık 30 m yükseklikten iki kol, üç kademe halin de dökülen Girlevik Şelalesi.
Tepeden tırnağa kadar köpük kümesi. Bembeyaz, karbeyaz. Herhalde eriyen karlardan alıyor bu beyazlığını. Sırtını koca bir dağa yaslamış.
Tepede envai türlü dolambaçlara girip, bin bir türlü girdaplardan çevrilerek gelen kaynağın suyu, şelalenin başından itibaren beyaz bir gelinliğe bürünüyor. Tabana kadar bin bir türlü taştan örsün üstünde dövülerek, tabana damlacıklar haline gelen renk cümbüşü.
Tavını iyi almış, çekicini iyi yemiş maden misali.
Tatlı bir serinlik. Her bir damlacık, yüzünüzü serinletir, içinizi ısıtır.
Henüz görücüye yeni çıkmış, yanakları kırmızı, gelinlik Anadolu kızları gibi içi kıpır kıpır, elleri hafif titrek, gözlerinde nem, kirpikleri ıslak, hayâ ve iffet timsali Girlevik Şelalesi.
Küçük derelerden; çalap çalap, yalap yalap akar Girlevik Şelalesi.
Vasfi OKUR
Kayıt Tarihi : 12.11.2010 09:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)