Kişisel ayrıcalıklar,her bireyi farklı yönelimlere götürür.İnsanın kendi çıkarlarından başlayan bu yolculuk, ideolojisini belirlemede; kurnaz ve olanaklı olanlar başkasının umutlarını kendilerine sömürü aracı olarak kullanmayı kural edinmenin yollarını geliştirirler.Bu amaçla kutsal değerlerden tutunda,insan hakları adına varılan söylemler çok kafa bulandıran istismarlar birbiriyle yarışır olurlar.Temelde kişideki eğitim düzeyi bu tür kandırmacalara pirim vermektedir.Benzer davranışları yüzyüze ilişkilerden başlayan örneklemelerle düşündüğümüzde gerçeğin en yakınımızda,hatta kendi üzerimizde denemelerinin şahidi olabiliriz.
Çıkar politikasının kurumsallaşması kapitalizmi sahnede baş akör yapar..Kontrrolsüz tutulan amaçlar bir yolunu bularak,hatta sistemin yasalarını bile kullanarak kendilerine büyük rantlar yaratırlar.Bu olgu,emperyalizmin temelini atar.Günümüzde küreselleşme ve globalleşme adına çıkar edinme sınırları kaldırıldı.Bu erki güçlenerek gelen emperyelist sistemin güçlü devletleri paylaşmaktadırlar.
Çıkarın meyvelerini toplamak başlangıçta bir çok insana cazip gelmektedir.İlk halkada yaşanan yararına edinilenler,düşlerinin sınırsız kazanımlarını umutlandırmaktadır.Ne zamanki çıkarlar,bir kavşakta başka bir güçle karşılaşır,o engeli aşmanın ikinci halkasında yer alabilmek için mücadele başlamış olur.Bunun adı rekabet,özel teşebbüs adlı bitmeyen yarıştır.İnsafsız yarış, yolunda ilerlerken kendi evlatlarını feda etmeden geri durmazlar.Kişisel kazancın yolu açık gibi görünen savaş alanı, aynı zamanda aynı ağırlıkta savaşları da beraberinde getirmektedir.
Soğuksavaş dönemine bir sıfır önde başlayan kapitalist sistem,sosyalist sisteme üstün gelmiştir.Bunun nedenleri yukarıda değinilmeye çalışılan kısa vadeli günlük düşünceden kaynaklanmaktadır.Bu planlamayı iyi yapan ve değerlendiren bugünün egemenleri başarılı ve güçlü gözükmektedirler.Savundukları anlayışın galibiyeti ve insaf tanımazlığı,kitlesel katliamları yol temizliği olarak uygulamaktadırlar…Bu işe taaa Çarlık Rusya döneminde başlayarak Marksist anlayışın sürgünlerde ömür tüketmesi sağlanmıştı.Bolşevik ihtilalle iktidar olan anlayış rayına oturamadan birbiri içinde savaşımlar yaşadı.Birlikte yola koyulan Lenin-Troçki-Stalin üçlüsü,Lenin’in ölümünden (1924) sonra Amerikan ve İngiliz işbirliği yapan Stalin Toçki’yi sürgünlere mahküm etmiştir. 21Ağustos 1940 günü Stalinistler tarafından Meksika’da öldürülen Troçki için ABD Başkan Yardımcısı Henry Wallaece şöyle diyor. “Eğer Rusya dünya çapında devrim kışkırtan Troçkist fikre bir kez daha kapılırsa,
Ah çekip de arkam sıra ağlar var
Bakarım bakarım sılam görünmez
Aramızda yıkılası dağlar var
Coşkun sular gibi akıp durulma
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta