Bulutlar altında uzanır Ho Çi Min Kenti,
Ve hasır şapkalı bir köylüdür Vietnam,
Böylesi zamanlarda.
Taraça taraça uzar gider pirinç tarlaları,
Ve sazlıklar gizlerler ırmak kıyılarını...
Irmak kıyılarını...
Yıkık dökük tapınak avlularında,
Demliklerini koymuşlar da duvara,
Silkeliyorlar köylüler, doğa ananın armağanını.
Ve yelkenler, gelenekselliklerini bozmadan hiç mi hiç,
Hiç bozmadan dolaşırlar onlar,
Halong Koyu’nda yüzyıllarca...
Palmiye altlarında kulübeler,
İnsanlar, dolup boşalan kayıklar.
Yansısı düşer kulübelerin, gölge verir sular kulübelere,
Hangisi hayal hangisi gerçek?
Uyandım sonra birdenbire bu masaldan.
Gökdelenler yükselmişmiş her yandan.
Pirinç türkülerinin yerine
Cıstak cıstak doldurmuşmuş heryeri.
Yapı işçisi olmuş köylüler.
Koca koca apartmanlar, pirinç tarlalarında.
Herkes gönlünce pirinç bulamıyor olsa da,
Binlerce apartman düşüyor kişi başına.
Her kişinin başına değil elbet,
Her başa pislemiyor talih kuşu.
Talih kuşu bile kazanç güdüsüyle,
Zenginler için dikiyor konutu.
Uyuyayım diyorum yine masala,
Olanaksız: Masal bile, artık, parayla.
Bulutlar altında değil bulutlar üstünde
Uzanıyor Ho Çi Min Kenti kuzeyden güneye, doğudan batıya.
Amerikan şapkalı bir girişimcidir artık Vietnam,
Böylesi zamanlarda.
(Girişen cinsinden yoksula.)
Ho Çi Min Kenti, Vietnam, 17 Mart 2010
Kayıt Tarihi : 9.8.2022 00:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!