Dilim dua bilmez elim haramı
Açtıkça Yaratan sarar yaramı
Bekleyip dururum ecel sıramı
Allah’ın yoluna gireyim diye
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Mustafa Şekerci:
Sayın dostum; kabul ederim biraz ağır aksak anladığımı. Geç anlarım, güç anlarım ama tam anlarım. Yorumunuz başım üstüne, hiç bir hakaret içeren yanı yok. Sadece sorgulama var ve soru var. Ben de bu sorulara yanıt vermek istedim o kadar.
Soruyorsunuz ki; kimdi 'Acaba kim kendini allame görmüş ya da kendinden olmayanı dinsiz imansız sanmış?.. ' İşte bu sorunun yanıtını iyi bilenlerdenim. 'İnananlar-inanmayanlar' kavramını 'Milli Görüş' adı altındaki illetle girdi ülkemize. Nasıl milli görüştür bu da belli değil. Erbakan bir kere Başbakan oldu, hemen İsraelle bir anlaşma imzaladı. Tayyip toprak satıyor onlara, su satıyor, KİT leri onlara veriyor, neyse. Hasan Mezarcı; Şevki Yılmaz; Ulu Önder Atatürk'e ağıza alınmayacak ağır hakaraetler ederken, sanırım siz yurtdışındaydınız. Sayıları öyle azımsanmayacak boyutlarda Atatürk düşmanı. Laiklik düşmanı. Yeri gelir Atatürk'e küfrederler, yeri geldimi de Atatürk'ü referans gösterip, onun gölgesine sığınırlar, onun gölgesini kullanarak, bir yerlere varmayı düşlerler. Sizin şiirinizde de var.
Bakın Atatürk’ün anası eşi
Açıkmıydı acep onların başı
Atandan ibret al itin üleşi
Simge deyip sataşmayın kızıma.
Şimdi; bana nasihat vereceğinize, bu “itin üleşi” dediğiniz kesim kimdir? Neden böyle çirkin ifadeler kullandınız acaba? Ki ben böyle küfürlü şiir, küfürlü ifadeler kullanmıyorum, biliyorsunuz. Şiir işte burada mecrasından çıkmış. Sokak ağzı, argo bir edebiyat dalı değildir. Edebiyat aynı zamanda, güzel konuşma, güzel yazma sanatıdır. Belki buna da edebiyat diyebiliriz ama, “sokak edebiyatı” diyebiliriz ancak.
Ayrıca “İçiniz de fesat dışınız illet” dediğiniz kesim kimdir? Böyle bir kesim var mıdır? Eğer insanlar sen-ben diye ayrıştırılmışsa, siz de sizden olmayanlar için bu tabiri kullanmışsanız, o zaman bana neden çok görüyorsunuz? Siz bu ayrışmayı zaten sağlamışsınız. Zaten toplumu ikiye bölmüşsünüz.
İçiniz de fesat dışınız illet
Bu ne aşağılık bu nasıl zillet?
Tükürerek boğar sizi bu millet
Simge deyip sataşmayın kızıma......
Sevgili dostum; bakın ben şunu diyorum. 6666 ayetten biri de başörtüsüyle ilgili ayettir. 6666 ayet gönderen Yüce Allah “Çalmayın, yetim hakkı yemeyin” de buyurmuş. Neden ben dikkati bu yöne de çekince ya susuyorsunuz, ya da hemen konuyu değişik ortamlara çekiyorsunuz? Ne diyorsunuz bizler de çalalım mı? Çalmak güzel değil mi? Çalmadan olmuyor değil mi? Neden çalanlara; “Allah’ın şu emrine karşı geliyorsunuz diye infial olmaz? Neden? Çalmak tatlı değil mi? Önemli olan Allah’ın emirlerini yerine getirmek değil, önemli olan getiriyormuş gibi görünmek mi? Hem çok günah ve hem de çok ayıp. Neden hırsızlığa, yolsuzluğa ve onları yapanlara karşı hiç linç girişiminde bulunulmamış da, aynı dinde fakat değişik felsefi görüşte oldukları için insanlar yakılmıştır? Ben Müslüman’ım diyen varsa, hırsızlığa da karşı çıksın. Ben o zaman sizin yanınızda olacağım. Bileceğim ki, hak yoldayız. Yoksa sizin arkanızdan gelmem. Benim okuduğum ve bağlandığım Kuran, çalmayı, haksızlığı, yolsuzluğu, riyakarlığı, üçkağıdı yasaklıyor ve ben ona inanıyorum. Benim okuduğum Kuran da başörtüsü de var.
Sn. Duran’ı Antoloji de yakından takip ederim. Hece veznini güzel kullanır. Şiirleri gerçekten okunansıdır. Ancak dikkat ediyorum şair son günlerde kendini olması gerekenin dışında mecralara yönlendirmekte. Sanat evrenseldir. Ve sanatçı elbette düşüncelerini sanatına aksettirecektir ama bu aksettiriş sanatı evrensellikten koparıp belli bir kesimin fikir hegemonyası kalıplarında sıkıştırma şekline dönüşmemelidir.
Bu şiir de ve özellikle şiirin altına “HİKÂYE” olarak yazılan paragrafta ki ifadelere dayanarak şair sormak gerekir. Acaba kim kendini allame görmüş ya da kendinden olmayanı dinsiz imansız sanmış?.. Elbette hiç yok demiyorum. Ancak “İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMAZ” genel kuralı gereği belki binde bir oran bile teşkil etmeyen böyleler için şairin adeta genelleme yapar biçimde ifadeler kullanması büyük kitleleri incitecektir muhakkak.
Ayrıca;
Sn Semahi normal olarak gerçekten çok güzel şiirler yazarken kendini zoraki bir konuya endeksleyip o konu hakkında şiir yamaya yönlendirmesiyle sanatına da haksızlık ediyor bence. Şayet şairin genel olarak yazdığı şiirlerle yazdığı bu son şiir kıyasa tabi tutulursa eğer; bu fark herkes tarafından görülecektir ki ben bu son şiiri sn. Semahi’nin bir şair olarak sanatına da şiir olarak layık bulmadım.. Özellikle sevgili Semahi nesir yazrken daha dikkatli olmalı düşük cümle kullanma gibi bariz hatalarda vazgeçmeli bana göre. “Burada gerçek inanları, haram yiyenlere karşı duranları ve hiç inanmasa da, sadece haksızlıklara karşı duranlar, bu şiirimin konusunun dışındadır. Benim kast ettiğim riyakar, sahtekar olanlara. Sahte inançlılara.” İfadelerinde olduğu gibi.
Dilerim şair şairliğine daha fazla gölge düşürmeden bu yanlışlarını düzeltir..
Doğru söze ne denir! Tebrikler. Reşat Karabağ
Erol bey mükemmel bir şiir tebrikler
İçten, duygusal bir şiirdi. Tebrikler
Madem ki her amel Allah yoluna
Kula borçlu gelme der hak kuluna
Göz dikme garibin para puluna
Allah’ın yoluna gireyim diye..........Oya Özpoyraz
Kaleminize, ona yansıyan yüreğinize saglık, üstat.
KALEMİ, KELAMI, YÜREĞİ KUTLARIM.. TEBRİKLER ABİ..
Evet güzelde olmuş...tebriklerimle selamlar
DUYARLI YÜREĞE SELAMLAR SAYGILAR.
Erol Bey, herşey zıddıyla mevcuttur alemde. Ve siz bunu çok güzel dökmüşsünüz dizelere. Kaleminiz hiç susmasın üstadım.
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta