Giresun
Yitik şehrim!
Bir dağın yamacında
Yüzüstü bırakılmış
Sevgi nedir bilmeyen
Bir öksüz çocuk gibisin
Yeşil ve mavinin her tonu
Yanaklarını öperken
Elinde çimen kokusu
Saçlarını kuzey rüzgarı
Yalayıp dururken
Yüreğinde yalnızlığın acısı ile
Beklemektesin hep
Sana vaadedilen günün gelişini…
Soğuğa çisentiye aldırmadan
Sisin dumanın arasından
Şefkatli bir el uzanıp
Başımı okşasın diye bekleyen
Bir öksüz çocuk gibisin…..
Düş Şehrim!
Bir rüyam var
Her gece her gece
Muhakkak gördüğüm
Bir dağ var rüyamda
Başı bulutlu ve yalçın
Aşıp sana varamadığım!
Bilirim ki o dağın ardında
Senin kutlu atin yatar
Benimse orada
Güzel vatanım
Baba ocağım
Son durağım var…
Güzel Şehrim!
Çok memleketler gördüm
Senden gayrı
Suyundan içip
havasını soluduğum
Şarkılarını söyleyip
türkülerini okuduğum
uğruna canlar verilmiş
al kanlarla sulanmış
çok diyarların tozunu yuttum
gün oldu güldüm
gün oldu ağladım
güldüm
hepsi güneşin yanında bir yıldız
kadar sönüktüler
senin yanında
ağladım
hepsi çocuklarını sinesinde saklıyordu
bense bir boynu bükük gariptim
senden çok uzaklarda…..
Giresunum!
Karanlıkların son bulduğu
Işıklı ve güzel şehrim!
Bil ki sen bana
Anamın kokususun
Sokaklarında dolaştığımda
Yarimin güzelliğisin
Sana her baktığımda
Ve evlat acısısın
Senden her uzak kaldığımda….
Kayıt Tarihi : 14.5.2011 01:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)