GİRELİM Mİ? NE DERSİN?
Sebep aramadan, sır aramadan;
Dost bağına girelim mi? Ne dersin?
Nisap aramadan, ser aramadan;
Dost bağına girelim mi? Ne dersin?
İşmar beklemeden el beklemeden,
İkrar beklemeden gel beklemeden!
İkram beklemeden sel beklemeden,
Dost bağına girelim mi? Ne dersin?
Gün kışa ermeden sevgi ekmeye,
Telaşa vermeden sevda çekmeye!
Yokuşa sürmeden meyve dikmeye,
Dost bağına girelim mi? Ne dersin?
Bağın bağbanına bel vermek için,
Dağın hayranına yol vermek için!
Yarın endamına gül vermek için,
Dost bağına girelim mi? Ne dersin?
Pir-î Fâni der ki; gönlün eseri,
Coşup çağlatmalı Abu Kevser’i!
Kalpten bağlatmalı aşkta her seri,
Dost bağına girelim mi? Ne dersin?
MEHMET ŞAHAN (PİR-Î FÂNİ)
13.04.2022 – İSTANBUL
Kayıt Tarihi : 13.4.2022 07:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Sevda", yeni dilde ve tıp dilinde adına "Melankoli" denilen çok tehlikeli bir akıl ve ruh hastalığının eski dildeki adıdır ki, daha ziyade "Kara sevda" olarak tesmiye edilir.
"Aşk" , "Işk" kökünden türetilen bir kelime olup, mana olarak da, sevenin sevdiği kişiyi -tıpkı sarmaşığın kendisine payandalık yapan canlı ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir.
Hayırlı dostlar ve hayırlı dostluklar ve de hayırlı muhabbetler dilerim.
Eyvallah Cihat Bey gardaşım.
Şairin gönlündeki; girmek istediği "dost bağı", kulu Allah'u Teâlâ'ya götüren hak ve hakikat yoludur.
Bir an önce bu kutlu yola girip o yolun sahibini sevmeye, O'nun sevdası ile sevdalanıp O'nun rızası için hak ve hakikate hizmet etmeyi arzuluyor.
Ve sonunda bu sevdanın aşka dönüşmesini, öze düşen bu aşkın kulun kalbini sadece Allah'u Teâlâ'ya başlamasını arzuluyor.
Selam ve duam ile Allah'a emanet olun.
TÜM YORUMLAR (2)