Şimdi sen gidiyorsun öyle mi ?
Git .
Boynu bükük kalacak martıları
Dalından kopacak yaprakları
Beraber kurulacak masaları
Masanın kahkasını alp gidiyorsun öylemi ?
Bu sefer gidiyorum...
Herseyin sorumluluğunu alıyorum
Olmuyor seninle artık görebiliyorum
Seninle de savaşmak istemiyorum ve gidiyorum
Yazmıştım daha önce de ...
Geleceğin kaçınılmaz gerçeğiydi gideceğin
Bak saati geldi
Seni bekler o ışıltılı dünya
Git zaten ...
Burası soğuk
Bırakıp gitme sende beni
Umutlarım yeşermişken
Razıyım senden gelen her kedere
Canımdan öte ne var ki elimde
Umutlarım için vazgeçebilirim ondan bile
Dalgasız deniz gibiydim senden önce
Buralar çok karışık çok karmaşık
Hıc bana gore degil
Aşkları da çok soguk
Gözleri yagmurlu
Yaniyor sevişirken bedenler
Şehvetten aşkdan da degil
İki yağmur arasında çıkan güneş
Ve o güneşin sebep olduğu gökkuşagımsın
Çıktığında her gökkuşağı kendimi dağlara atıp
Nereden başladığını aradığımsın
Ve her buldugumda yanina kadar gidip dokunmadığımsın
Ne zaman dokunmak istesem sana bir hayal oluyor dünyada
Merhaba sevgili
İyi misin ?
Hala gülüyor mu gözlerinin içi saçıyor musun yaşam ışığını dört bir yana ? Dikkat et kendine hasta olma saçlarını kurutmazsın bilirim , kurumadan dışarı çıkma bari .Soğuk dur oralar bilirim .
Tam unuttum derken geliyorsun aklıma .Yıldırımlar düşüyor beynimin hücrelerine . Alışkanlık olmadın bende özlem belki de ... Hani görsem diyorum 1 dk yada bir saniye görsem gözlerindeki yıldızları . Rüzgar'dan dalgalanan saçlarını sadece görsem . Sevmek dokunmak biliyorum artık çok uzak .
Her gece balkonda sabaha kadar seninle konuşuyorum.. küçük bir karedesin gülen yüzünle karşımdasın.. fotoğrafına bakıyorum hep mutlu ol diyorum hüzünlerim olsada sevinçlerimi sana sunuyorum bulanık bir düşün berraklığında sevildin küf kokulu bir hatıranın cennet kokulu gülüşüsün sen vazgeç diyorum kendime vazgeç işkence etme ama bildiğin
AŞK işte
(A) cıya (Ş) ikayetsiz (K) atlanmak
umudumu saklıyorum yarınsız bir geceye buz tutan bir yalan yokluk önümde eriyip giden bir gerçek ılık bu soğuk da balkonda
çay bardağında yudumlarken rakıyı seni içmek istiyorum aşk'la düşmeden senle bulutlara yükselmek istiyorum aldırmadan korkularımıza
Uyuşturucu gibiydi zât-ı âlileri
Bir yandan güldürüyorken gözleri
Diğer yandan öldürüyor du sözleri
Ve öyle bir gülüşü vardı ki
Kelebek görse ömrü uzar derdim
Söylesene kim kırdı seni
Kim zulmetti o güzel gözlerine
Hiç mi kıymetini bilmedi sevginin ?
Sen ki dışı kaplan içi ürkek bir ceylan
Sakin ve narin
Bazen bulut yüklü




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!