Girdap Şiiri - Utku Demir

Yıldızlarla süslenen bir gece
Ağaçlara bürüklenmiş sessizlik
Anılarla yüklü bir ses denizden
Fısıltıyla eşlikte şarap yudumlarına
Düşüncelerle bölünmeyen bu anda
Sağa sola adımlarını çeken yollar
Karşıdaki ışığın yansımasıydı çağıran
Belki suya atılan taşın şapırtısı

Ürkek duvar dibine çöken bedenlerde
Her dalganın köpüğünü yüklenen
Enginliklere hasret, kimsesiz ruhlar
Bağlanamaz battıkça batar derinlere

Hayatla kaynayan sohbetin sırtında
Çalan huzurun dinlenik melodisi
Engel saymam desem de zamanı
Böler sokak lambasının ışığındaki saat
Sınıra yaklaşıp dizginlenemeyecek karışıklığı
Kesintisiz akıntının iç kabarıklığını
Ve bizi öncesinden ayıran çizginin sonlanmasını

Ne bir umut, ne bir düş kıran bu
Kendini her kaybolduğunda bırakacağın
Canını yakmayan, yormayan, unutmayan
Yaşamı ölümden ayıran bir girdap