O Dağ, yeryüzü zorlasa da dinlendiğin
derin köklerin tutar seni, gökyüzüne
uzanan doruklarda. O Zihin, dünyanın
en yüksek yeri bacı zihin çağırır seni
gökyüzü, cehennem arası sınırlara.
Burdan aşağı hakların kaybolmaz
Yarılır dalgalı boşluğun suları,
kasvetli yeryüzünün başlangıcında.
Bırakır yerini ve uçar gök cisimlerine
doğru dilerim, güneş. Ve sen, gezinen
yıldızlar seyreder beni kat kat gökyüzünde
ilerlerken. Yolu açan sen. Kıpırdamaların
Yaşlı adam yavaş ve hızlı açar kapar,
iyi demeli miyiz veya hasta. Cömertsin
ve acıtan, sunduğu hediyeleri geri alan.
Doğuma sebepsin ve öldüren. Gövdende
çoğaltıp sindirdiğin; sinedeki meyvaları
dişler tüketir. Herşeyi yaratıp, yokedersin.
Aşk bağışlar bana yüce görüntüsünü
gerçeğin, elmasın kara kapılarını açar.
Gözlerinden Tanrının girdiği; görmektir
doğup, yaşadığını, beslenir ve daima
saltanat sürer. Göksel olan herşeyi açıklar,
cehennemi, yeryüzünü. Yokluğun çizgilerini
Sen, sonsuz neden, prensip ve bir.
Varlığa, hayata, harekete dayanan
ve uzun, geniş, derin göklere uzanan,
yeryüzünde ve cehennemde: anlamla,
sebep ve sezdiğim ruh, eylem, ölçü,
gözetleyip, haber aldığım, kavrayamam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!