Gılnış-cırdıngış Yetmiş Derdin Devası

Tarifini yapacağım bu yemek,
Hangi şanslı kula nasiptir yemek

Unu elemekle işe başlanır,
Bir taraftan etler su da haşlanır.
Hamurun kıvamı uygun olacak,
Dinlenmesi için biraz kalacak.
Ne fazlaca katı, ne de çok cıvık,
Eti siyah löp et veyahut tavuk.
Hamur parmak gibi, şeklini alır,
Parmak uçlarıyla içi boşalır.
Burası önemli maharet ister,
Tek tek dizilerek siniyi süsler.

Bu arada pişen etler alınır,
Et suyuna o hamurlar salınır.
Kaynayarak su köpüğü bitince,
Çekilmesi gerek pişmiştir bence.
Dayanılmaz artık sabır tükenir
Kontrol etmek için bir iki yenir.
Bir taraftan sarımsaklar soyulur,
Ezmek için bir kâseye konulur.
Pişen yemek süzgeç ile çekilir
Bir tepsiye serilerek dökülür.

Her şey tamam oldu sıra serviste,
Vuslat vakti geldi buyurun piste.
Yağlı et suyuyla sosu özenir,
O sosa çatalla bandırıp yenir.
O muhteşem koku sarar her yanı,
Belki de hayatın en güzel anı.
Anlatmakla olmaz yenmesi gerek,
Nerede görürsen dalmalı direk.
Et suyundan çorbasını unutma,
Başka yemeklerle bunu bir tutma.

Bundan sonra artık tutmayın beni,
Ne seni görürüm ne de ben beni.
Mahir’im kulağım yerken duymuyor
Karnım doysa bile gözüm doymuyor.
Yedikçe insanın yiyesi gelir
Yemeyen o tadı nereden bilir
Şimdi sakın adını unutmayın,
Başka yemekle onu bir tutmayın
Yapılırken istese de çok emek,
Yetmiş derdin devasıdır bu yemek.

Bazen GILNIŞ bazen CIRDINGIŞ deriz,
En özel günlerde iştahla yeriz.

Mahir Başpınar 30.01.2022