GİDİYORUM BU ŞEHİRDEN…
Yıllarca yaşadığım bu şehirden gidiyorum
Bir otogar sabahından içimize ufalanan hüzün,
Sabahın alacakaranlığında vedalaşıyorum
Ama içimde bir tek seni taşıyorum bu şehirden
Sevdiklerimi emanet ettiğim bu şehirden
Görmek için bekleyip içselleştiğimiz
Tanımadığınız her şey, bir şeyin elinden tutmaz mı?
Benimse elimden tutmadı, bağrına basmadı kimse bu şehirde
Bir Anıt gibi bütün heybeti ile hep dikildi karşımıza
Öfkenize gem vurduk, rencide etmedik ülkümüz uğruna
Yıllarca iflah olmaz hüznünüze şahit tutuk bütün sokakları
Benimse elimden tutmadı, bağrına basmadı bu şehir
Bazı anıları var ki acıyla kilitlenir belleğinizde
Hummalı bir koşuşturma ile koştururken sokaklarında
Yürürsünüz, merakla avuçları titrer ayaklarınıza dokunurken kaldırımların.
Solup gitmişim bir an, ihaneti yemişim kurşun gibi bu şehirde
Belki defaatle terk etmek istedim ama bir türlü yapamamıştım
İnsan yüzleri, o mahşeri kalabalıkta ışıyacak sabahlarda umut bekledim
Ellerim hep göğsümde küt küt inip kalktığı anları çok yaşadım bu şehirde
Başım eğilecekse durmanın ne anlamı var bu şehirde
Hem de gözden ve kirpiklerden kurtardığın yaşlarımı sileceğim
El ayak çekilince gece karanlığında ağladığı o sokaklar şehidim benim
Bazı geceler bir anne merhameti gibi özledim seni bu şehirde
Birazdan otogar hareketlenecek ve o meftun güneş ışığı içinde kaybolacağım
Bazen Bir köy kokusunu, Toprak kokusunu, yağmurun şakırtınız özledim
Penceremin kirine sürtünen ve birbirine karışan damlaları izlemeyi özledim
Akşam günün son huzmeleri çekince gökyüzünden, yine bir umut sönüyor
Uzaktan yankılanan hüzün şarkılarında kaybolurum dalga dalga bu şehirde
Belki ben şimdi bir ölüyüm dolaşıp duran bu şehirde
Hiçbir yerde kaydım yok ama sokakları iyi tanır beni
Ve ellerimi havaya kaldırdığım o kış gecelerinde
Dualarıma bile cevap verilmedi bu şehirde
Sararır gonca yaprağım bu şehirlerin sabahında
Büyütmüştür kerpiç karanlığı bu şehrin sağır duvarlarını
Bir hayal gibi usulca unutulmanın yolunu tutmuşum ben
Yıllarım hep geçip gitti böyle bu şehirde.
Kaçsam bırakıp senden uzak yollara gitsem
Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem bu şehirde
Derdinle ufuklarda sönen gün gibi bitsem bu şehrin sokaklarında
Elimde tuttuğum İşlenmiş mendilin toprağa düşerken
Motifleri ruhumda söze sığmayan bir beste gibi duran
Senin varlığın tutuyordu bu şehirde sadece beni tutan
Yollarda yürüyeceğim ta ki bu şehirde kendimi unutana kadar
İbrahim BEKLER
12/09/2010
AKDENİZ MERSİN
Kayıt Tarihi : 23.2.2011 21:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Bekler](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/23/gidiyorum-bu-sehirden-24.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!