GIDIYORUM
Altımda sessizliğin peçesini yırtan
şimşek gibi bir küheylan
gecenin öldüğü saatte
ölümün korkutmadığı yerden geliyorum
dolu dizgin bir atın ayakları altında
aman dileniyor zaman
soylu bir sessizliğin yıkadığı ormanda
sadağımda sevgi ve şefkat nibalim
gönül kuşunu örselediklerimi ardımda bırakarak
heybemde sabır ve sebat azığım
açlıktan kıvranan istikbali besleyerek
günahlarımı örten lacivert yaldızlı
bakir bir gecenin koynundayım
sadrım tam bir mutluluk renginde
ayan bir ezelden gelip
capcanlı bir ebede gidiyorum
ölmeden ölenlerin tattığı ölümsüzlüğü
sıcak çöl gecesinde tutulduğum
hummalı bir aşk ateşini söndürmek için
cebimdeki çevreye damlatıp damlatıp
hasretten çatlayan dudaklarıma merhem diye
tardedilmiş bir düşmanın kulaklarını tıkadığı
tılsımlı bir sözü (omuzlarımda kaf dağından bir yükle)
mırıldanmak namına sürüyorum
kendimden sonrakilerin
yüzüme bakan gözlerinde güldüğümü
görüyorum
Hasan Karahisar Oyonnax, 16.01.2011
Kayıt Tarihi : 22.1.2011 19:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BESIKTEN MEZARA INSAN

TÜM YORUMLAR (19)