Eylül güneşi hüznüyle öperken doğayı
yerden topladım kırılgan hayallerimi.
Soluk sarı gözyaşıydı yapraklar,
park boştu, yalnızlığını giyinmişti banklar.
Üşüyen kuşlar fısıldaşıyordu,
ağlayarak anıyordu baharı çığlıkları.
Benimde üşüyor kırılgan hayallerim,
örtüyorum üstlerini anıların sıcağı ile bir bir.
Gamzemde gülücük biriktirmişim.
Hayallerimi gülüceklerle bezemişim.
Mutluluk beklerken hayattan
hayallerimin kırılganlığını
tahmin edememişim.
Saçlarıma yağan yapraklar gibi
kuru, soğuk, sarı şimdi ümit ettiklerim.
Çıldırmış olmalı diyorum;
notalar
neşeli çalacağına
inadına gamlar, hüzzamlar,
feryat, figanlar.
Kırılan sadece hayallerim değilmiş anlıyorum.
Kulağımı tıkadıkça olumsuzluklara
beynimin içinde bağırışıyorlar duyuyorum.
Kızgınım işte; benim dışımda
dönüp duran bu devrana
kırılgan hayallerimi topladım yerden.
Gidiyorum! !
Kayıt Tarihi : 16.12.2009 14:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
GİTMEK Mİ ZOR? KALMAK MI ZOR?
dönüp duran bu devrana
kırılgan hayallerimi topladım yerden.
Gidiyorum! !
Evet gitme zamanı gelmişse,ayaklarımızı sürüye sürüyede olsa gidilecek.başka çare yok..Tebrikler sayın Yavuz
birer dönüm noktası
hiç belli olmuyor
aşkın dividi hokkası
Alev hanım kaleminiz daim olsun
dönüp duran bu devrana
kırılgan hayallerimi topladım yerden.
Gidiyorum!
Acaba kim haklı?
Bizim dışımızda dönen devran mı yksa bizlerin alıngan ve kırılgan olmamız mı?
Kutluyorum değerli kaleminizi.
TÜM YORUMLAR (5)