Sana nazar mı değdi,
bana intizar mı ettiler;
bize ne oldu?
Biz iki yarım elma, bir bütün olacaktık;
birbirimize yüreklerimizden de yakın olacaktık.
Havada nem oldu azcık;
biz sırılsıklam ıslandık.
Aşkıma ölçü istedin;
denizleri bulutlarla karıştır, gökyüzüyle çarp dedim;
anlamadın.
Laf açıldığında ‘’bir dal güle de razıyım’’ derdin.
Eşiğini gülüstan ettim;
anlamdın.
Üç cümleden sonra;
onun bunun dedikodusuydu muhabbet.
Korkuyordum sus demeye,
susuyordum.
Sohbet aşk üzerine, sana bana dair olsun;
cümlelerin sevgi sözcüklerindem kururlsun,
gözlerinin ışıltısında ben olayım istiyordum;
sana acıkıyor,
sana susuyordum;
anlamadın.
Başkalarının tekerime taş komasını umursamadım.
Yolumdan geri kalmadım,
seni yarı yolda bırakmadım.
Ya sen …
Seni anlayamadım.
Olmadık şüpheler,
yersiz kurgular.
Seven sevdiğini böyle mi yargılar.
Ne yazık …
Beni bende güremedin.
Beni hep bir başkası sandın;
anlamdın.
Sen olmuşların,
hele;
olmamış olmuşların karanlığında;
olacakları da karanlıklar içinde,
kara kara kurdun.
Hep;
Veremediklerimin bir bir dökümünü yaptın.
Verdiklerimin bir hükmü olmadı.
Ne isterdin …
Ne olmadi …
Ne olamadım …
Anlayamadım.
‘’ bir kuru soğan, bir kıl çul yeter’’ dediğimiz,
yeminli günlerimiz vardı.
Sen nazara mı geldin;
ben intizarda mıyım.
Bize neler oldu …
Anlayamadım.
Ben sana rağmen,
sana sarıldığımda mutluydum;
sana rağmen umutluydum.
Şimdi;
gidiyorum.
Yıkılmış umutlarımla,
kaybolmuş mutluluğum arkasından,
senin bana yakıştırdığın o; ‘’lânet adam’’ olamaya gidiyorum.
Şimdi;
gidiyorum.
Kendini sana ıspatlayamamış,
kendi kendimi öldürmek için gidiyorum.
Güvenine lâyık olamadım,
bari;
lânetinden yoksun kalmayayım.
Ne kadar zaman alır bilmem,
ama;
bir zaman sonra iftiraların, yalanların essah olacak.
Ve beni gösterip;
‘’bakın bakın, dediğim gibi değil miymiş’’ deyip
gururlanacaksın.
Eyi keyifler.
Şimdi;
gidiyorum.
Gönlümü ve hatta gözümü sizde bırakıyorum.
Almak için geri dönmeyeceğim,
gelirsen;
senin getirmeni bekleyeceğim.
Hoşca kal demiyorum.
Hoş kalırsan;
Üzülür, kahrolurum.
En az senin de
ben kadar yıkılmış, yaralanmış olmanı diliyorum.
Yine de;
kendine ve sende bıraktıklarıma iyi bak.
Kapıyı arkamdan çekmiyorum.
Kalk;
kendin çarp.
Kayıt Tarihi : 28.6.2009 14:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Ali Onay](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/06/28/gidiyorum-672.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!