İlkbaharın sevinci,
dışarda insanın içini ısıtan sabah güneşi,
telaşlı insan kalabalığı.
Kuşlar, karıncalar bir ahenk içinde çalışıyorlar.
Bende miskinlik, yılgınlık.
Akşamdan kalma yorgunluk.
Senden kalma bir düş…
Ve son sigaram,
içtiğim son şarabım.
Uzun bir yolculuk bu,
geri dönüşü olmayan.
Ciğerimde son zifirin,
aklımda senden kalma şarap sarhoşluğu.
şehre farkedilmeden gidiyorum işte,
bir hayalet gibi.
Aklımda o güzel gülüşün.
İşte sen ve düşlerim.
Kimse bilmesin nedenini,
gidiyorum.
Burnumda tenin kokusu,
ellerimi kanatan hayat dikeni;
kahrolası dolmayan vapur,
çaycılar, seyyar satıcılar,
rızkını martılardan kazanan simitçi,
denizde dalgalarla boğuşan gençliğim,
martılarla son düetim,
gidiyorum.
Kimse bilmesin.
Sen yüzünü çevirdiğinde,
gözlerin dalıp gittiğinde,
dilinde sözcükler tükendiğinde;
koca şehir susmuştu.
Gökyüzünde gezgin bulutlar ağlıyordu.
Yüreğimde derin bir sancı,
ellerim artık soğuktu.
Gidiyorum.
Bir hayalet gibi.
Kayıt Tarihi : 2.5.2020 09:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cebrail Tanrıverdi](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/05/02/gidiyorum-1293.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!