vakit
toparlanma vakti
uyanıp,üryan düşlerin yatağından
çeketimi atıp omuzuma
gidiyorum
yola dizildi kipriklerimden
yağmur yüklü bir kervan
göz aydınlığımı kapladı bulutlar
ben geceye tutkunum
siyaha müptela
son çayımı da dem çek ocakçı
dilimi burksun bu veda
gidiyorum
dost bağına bıraktığım günahımdan
yüreğime akıttığım âhımdan
vâhımdan eyvâhımdan
yasak meyvenin zehriyle damağımda
gidiyorum
yüzümü toprağa düşürüp
saklayarak utancımı çakıl taşlarından
bilmem
yıkar mı,paklar mı yağmurlar yüreğimi
mahcup bakarken gözlerim,bir yıldıza bir ay'a
sırıl sıklam bu veda
bir daha okunmayacak alfabelerde yabancılaşarak
adresimi silip masalımdan
gözlerimi güneş almadan
gidiyorum
sen demli çayın sırrını vermedin ocakçı
benden bir hatıra kalsın masada
aşk;
kuramayacağın cümlenin sonuna konulan nokta
Kayıt Tarihi : 21.10.2013 20:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdullah Ercan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/10/21/gidiyorum-1031.jpg)
Kaleminize gönlünüze sağlık.
TÜM YORUMLAR (1)