Biliyorum! Çok oluyorum! Ve olduğum bu çokluk hiçliğimin bir parçası. Hiçlik sardığında dört yanı içinden çıkılmaz bir hal alıyor ve dökülüyor yaprakları yüreğin daha hazan bile gelmeden. Asıl hazan yürekte nüksediyor siz hiç farkında olmadan.
Ve hiç bilmeden dağılıyorsunuz ardı arkası kesilmeden, günler geceler boyu. Sigara üstüne yakılan her sigarada, biraz daha parçalanıyor ciğerleriniz. Kuru bir öksürük koyuveriyor ve yırtılıyor sessizliğiniz. Ya da siz öyle sanıyorsunuz.
Açmadığınız radyoda çalan her şarkı, dinlemediğiniz her müziğin inleyen notası kaçıyor sizden uzaklara ve yanıyorsunuz.
İçinizden geldiğince yazamıyorsunuz, yazmak istemediklerinizi. Çığlıklarınız da boğum boğum tıkıyor boğazınızı. Ağlamak ve haykırmak arasında seyrediyor isyanınız, ne var ki dilinizi koparıyor yüreğiniz. Konuşamayıp aktaramadığınız duyumsamalarla boğuluyorsunuz, indikçe derin darbeler üzerinize.
Ve susuyor, susuyorsunuz. Birileri adınızı haykırıyor uzaklardan, ağzınızı açıyorsunuz. ama unuttuğunuz konuşmaların sonucu, tek bir sözcük çıkmıyor ağzınızdan, çıkamıyor. Yığılıyorsunuz koltuğunuza. Büzüşüyorsunuz.
Çalınmayan ve bir daha asla çalınmayacak kapınızın öte yanında, bir cenin gibi kıvrıldığınız kanepenin üzerinde, her gün miskin bir uykuda sonu bekliyorsunuz.
Bekliyorsunuz.
Giden gidiyor. Ve hiç olmuyor gelen bir daha.
Dayanamayıp gecenin ardından siz de gidiyorsunuz.
Ses çıkarmadan!
Yapayalnız!
Gidiyorsunuz!
17.08.2006
Atilla GülerKayıt Tarihi : 17.8.2006 23:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gelen muhakkak gider, öyle veya böyle, kaçınılmaz. Bin bir sebebide vardır.
Kutlarımmmmmmmmmm.
..
TÜM YORUMLAR (1)