Yüreğimde nabızken adın, rüyalarım seninle dolu, dilim adına müptelayken tatlı bir rüya gibi aniden ve zamansız gidiveriyorsun. Henüz tadı damağımda, bitmesini istemediğim en gözde düşüm,ne yazık ki, şafağı bile beklemeden gidiyorsun.Daha şafak olacaktı.Gündüz gibi gönlümü aydınlatan yüzün, pırıl pırıl gözlerin gözlerimle buluşamadan,sabahın Işıklarını bile beklemeden nereye gidiyorsun?
Madem gidiyorsun kalbim unutsun seni,ne gülen gözlerin kalsın gözlerimde ne yaktığın yürek ateşi.
Git! Bir taşın sessizliğiyle izleyeceğim gidişini.Sen uzaklaştıkça sadece izleyeceğim, sessiz, vakur ve kaskatı.Sonra yüreğimdeki ateş verirken son nefesini, bir mezar taşı hüznüyle ağlayacağım ardından.İçi için durmamacasına ağlayacak, ağlayacağım.Gözyaşlarım akacak içime,kalan közler de bu yaşlarla sönecek,tükenecek.Kimseler görmeden içimde kasırgalar kopacak.Donduracak bedenimden önce ruhumu keskin ve soğuk hasret rüzgarları.Sonra buz tutacak yüreğim.Ruhum da titreyecek ayazında. Ateşten buza dönen ruhum,bir taşa dönerken kalbim, bu keskin ayazlarla çatlayacak orta yerinden.O çatlaktan akacak yeniden gözyaşlarım, bendini yıkan selin çılgınlığında ve taşacak göz pınarlarımda bir volkan sıcaklığında. Buz tutmuş yürekten taşan bu lavlar, son çırpınışların kar yangını acımazsızlığında……
Kayıt Tarihi : 28.9.2008 00:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

harika bir eser okudum kaleminizden...duygu yoğunluğuyla hüzün damla damla akmış dizelere...yüreğinize ve emeğinize sağlık...kutlarım...ant+10
TÜM YORUMLAR (6)