Gidiyordun benden,
Gidiyordun elinde giysilerin dolu poşetlerle.
Sallıyordun iki yana heyecanla.
Kahraman bir komutan,
Mağrur bir gazi gibi görünmek istiyordun.
Düşük omuzlarını kaldırıp bir çaba ile
Başını yukarı kaldırdın, eda ile sağına çevirdin.
Arkadaşının evinin penceresine bakıyordun.
Gülümsüyordun yapay bir şekilde!
Yarı ağlamaklı!
Ağlamakla gülmek arası!
Görünce arkadaşını gülümseyecektin.
Selamlaşacaktın.
Eminim yaralı kalbin küt küt atıyordu!
Belki de düşüp bayılacaktın!
Yaşlı gözlerle baktım arkandan.
Biliyordum içini!
Otuz yedi yılın izleri ile biliyordum!
Yirmi metre ötede gözlerin boşaldı!
Eminim ağladın param parça kalbinle.
İyi ki görmedin arkadaşını,
Gördü belki de o seni ya!
Sorsa ne diyecektin, nereye gidiyorsun diye?
Sanırım hiçbir şey!
Nutkun tutulacaktı.
Yalnızca gülecektin, ağlamaklı!
Çözülecekti dizlerinin bağı,
Yirmi metre ileride değil, oracıkta! ..
Oracıkta çökecektin! ..
Yoktu bir diyeceğin.
Bilmiyordun sen de ne diyeceğini, ne edeceğini.
Bilmediğin gibi ne ettiğini,
Bilmiyorsun da ne edeceğini, bilmiyorsun.
Kapılmışsın hızla akan bir ırmağın coşkun seline,
Gelmişsin uçurumun ucuna.
Kürek çekmeye çalışıyorsun akıntıya!
Boşuna, geç kaldın ne yazık, boşuna.
Daldın o ummana sen, birden daldın!
Bilirim acısını benden çıkartırsın.
Söyle Allah aşkına var mı suçum günahım?
Kimler n’ etti sana?
Kimler ne dedi?
Sen ne yaptın?
Belki de sorun burada,
Yapmadı kimseler bir şey sana!
Ne yaptıysan kendin yaptın.
Bir tutam ateş yakıp içine attın;
Hem kendini hem beni yaktın!
Ne ummuştun ne buldun?
Bu muydu tüm sorunun?
Bölüşemediğin ne vardı?
Çaresi tabip olmayanlarda mıydı?
Kalmışken Kerem ile Aslı;
Dün sinema idi, bu gün tiyatro,
Yarın opera, öbür gün bale.
Dolaş Anadolu’yu bir uçtan uca.
Dert etmeye değmezdi, ne gündüz ne gece!
Deniz güzeldir ay soyunurken gizlice!
Mehtap selama durur, yakamozlar titreşirken!
Kıyıya vururken dalga boyları,
Çekseydin içine serin meltemi!
Kıskanç cırcır böcekleri yarışır dinlerken seni!
Ilgıt ılgıt eserken yayla yelleri,
Çiğdem toplar çoban elleri!
Dillenirken tarlalarda amele türküleri!
Bir baş soğanın hem acıydık hem toku!
Gıdaklayan bir tavuğun yumurtası,
Takılmaz boğazına yediğin balığın oltası!
Bir bardak ince bellinin doyulur mu tadına?
Varsaydın eğer ettiklerinin ayırtına! ..
Git güle güle ağlama...
Ağlayıp ta karaları bağlama.
Bu günün işini belirsizliğe uzatma!
Bunca yıllık hatırı sakın unutma.
Düşün garibini de yabana atma!
Git güle güle yolun açık olsun.
Omuzlarına kuşlar konsun.
Umarım mutlu olursun.
Kayıt Tarihi : 14.9.2009 21:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayrılığın resmidir!
SİTEMİ KADAR DA GÜZEL OLMUŞ ..KUTLARIM HOCAM
TÜM YORUMLAR (14)