Bari gönlünü bırak beden aşsın yokuşu
Şimdi sorarım sana, kendin gidiyor musun?
Bu gidişin ardı ki, kıyametin kopuşu;
Şimdi arkanı bana döndün gidiyor musun?
Kaldırır enkazımı kazır da artık bir vinç
Yarıda kaldı işte senden aldığım sevinç
'Aman gelme' dedim, bak geldin işte
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Devamını Oku
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Şiirinizi çok beğendim. Tebrikler Sultan Hanım, yüreğinize sağlık...
Günlerdir günün şiirine yorum yapmak adı altında yaşanan kısır çekişmeler beni son derece rahatsız etti, ben beğenmediysem kimse beğenmemiştir, şiir dediğin benden sorulur, en teknik bilgi ve en derin bakış tekelimdedir anlayışıyla sanal üzerinden tabiri caizse (affınıza sığınarak) sidik yarıştırmak sadece kalitenizi ortaya koyar, bunlara birkaç örnek Ali Akar, Yorgun sosyolog, pıt pıt mavi gibi sorunlu kişiliklerin egolarını tatminden öteye gitmeyen zavallı söylemleri, hiçbir edebi değer taşımayan sözüm ona eleştiri veya yorumları kimseyi etkilemiyor emin olun, sadece siteye girerken birkez daha düşünmeme neden olmaktan başka. Konuşma dilini beceremeyen insanların edebiyata hele şiir gibi hassasiyet gerektiren konuya soyunması çok komik, hele şahsına bir uyarı yapıldı mı, hakaretten, dalga geçmeye kadar her yöntemi deniyor yani öfkeden deliye dönüyor, ancak kendisi en hafif tabirle karşısındakini rezil etmekten hiç çekinmiyor… Arkadaşlar edebiyat sitesindeyiz, şiir yorumları ve eleştirileri yapıyoruz hatırlatmak gerekiyor diye hissetim. lütfen tartışma kültürünüz yoksa tartışmayı ve yorum yapmayı bilmiyorsanız susun… buradan birilerini hizaya sokmak, haddini bildirmek hakkını kendinizde görmenizi kınıyorum. Parmak basmadan geçemeyeceğim bir nokta daha var, o da şairin dünya görüşünü politik tavrını beğenmiyorsanız yani sizinle örtüşmediyse vay şairin haline vurun abalıya misali hep birden taarruza geçme cüretiniz, ne içeriği, ne tekniği hiçbiri linç edilmemek için önünüzde duramıyor, maalesef ki benim çerçevemden görünen bu.
Gelelim günün şiirine evet bence de yetersiz ve zorlamayla yazılmış, konu son derece bildik ama akmıyor, insanı içine çekmiyor, dahası kafiye uyak kaygısıyla gereksiz ve hoş olmayan sözcükler kullanılmış.
Ciddi hatalı satırlar, kafiye olsun diye yüklemi, öznesi, tümcesi birbirine girmiş durumda. “Şimdi sorarım sana, kendin gidiyor musun? “Kaldırır enkazımı kazır da artık bir vinç “,
Sararan cemalime acıyarak bakıldım
Yinede emeğini için tşk etmek gerek, umarız daha güzel şiirlerde buluşuruz sevgili Sultan Yürük’le.
yüreğine sağlık güzel bir şiir
Tebrikler emegine sağlık
beğendim tebrik ediyorum
beğendim tebrik ediyorum
GÜN BU GÜNDÜR.
HAYDİ TÜRKİYEM.
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;
Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli;
Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım;
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!
Gençliğe Hitabe & Gençlerin Ata'ya Cevabı
GENÇLİĞE HİTABE
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.
Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.
Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.
Saygılarımla....
Atatürk bir profesörden slogan atmasını istemeyecek kadar zeki bir adamdı mutlaka ve yaşasaydı, zırrt pırt her platformda kendi sözlerini sloganlaştıran ve bu sloganları hayatında hiç tatbik etmeyen profları astırırdı bence.. ama bence.
Bu gün sadece salıdır ve bizler ölmeyi istemeyecek kadar meşgulüz be prof abi. Yaşasın insanlık ve insan için yaşamayı göze alanlar.. bazıları araya karışmış olmalı: sen sen sen!! çık aradan!
Bir insanın, dahası bir kadının duyguları..
Yeterince şiir olabilmiş mi? Şiirleştiği yerlere her okuyucu tırmanabilmiş mi ?! Çok da önemli değil benim için.. Hatta Türkan Hanım için de. Belki bir çok okuyucu için de şiirin sanatsallığı, sanata katkısı falan önemli değildir.. Bir çok şiir edebiyat ve sanat iddiaları olmaksızın yazılıyor burda ve dünyada Ama....
Anrtoloji'i bir msiyonu yüklenmişse onun için önemli olmalıdır diye düşünüyorum..
Antoloji yetkili ve seçicileri de insan olduklarından ve bu şiirlere benzer şiirlrer ve yazılar yazdıklarından bazı üyeleri, arkadaşları verdikleri duygusal ve içten çabaları takdir etmek, onure etmek açısından bu köşeye taşırlar.. En azından ben seçici kurulda olsam, üyelerin samimiyetlerini, yorumlarını ve verdikleri çabayı gözönünde bulundururdum. Hem bu sitede Nobel Edebiyat Ödülü verilmiyor. Nihayetinde şiirdir söz konusu olan. Bazılarımız öldürücü oklarla eleştiri yaparken kendimizi içinde bulunduğumuz dünyanın dışında düşünüyoruz sanırım.. Aidiyet duygusu fenadır. Hiç kimse de hakettiğini yaşadığını kabuıllenmiyor. Bazılarının bu hakkı elde ettiklerini gördüğümüzde de sanırım hak ettiğimiz yerde olmadığımız gelir aklımıza ve saldırganlaşırız..
Dediğim gibi Türkan Hanım2ın şiiri ne Edebiyata haksızlıktır ne de Türk Edebiyatının uluslararası literatüründeki yerini zedeler.. Duygularını şiirleştirmiştir sadece. Bunu yaparken biraz zorlamış mıdır kelimeleri? Dizelerin bazılarında ses düşmesi mi vardır? Anlam bütünlüğü sağlanmış mıdır? .. Bunların hiç bir önemi yoktur, öünkü biliyor ve anlıyorum ki şiir, Türkan Hanım için sadece hobidür, meşgaledir...
Huff.. Selam ile.
Sultan Hanım'dan özür dileyerek.. (Özür dileyen kendisini cezalandırmıştır mı der Tolstoy)
Günün şiiri köşesi, pardon arenası Türk edebiyatına ve sanatına fevkal-ade yardımcı olmaya başladı. Ayrıca burda üç-beş şairin feylesofane ve dahiyane tartışmaları da Nobellik.
Hatta TÜBİTAK yetkililerinin de bu köşeyi irdelemelerini gerektirecek kadar bilimsel ve akademik..
Geçenlerde yine Ali Akar şiiri hakkında bir kaç cümle sarfetmiştim ama sevdiğim bir şairin hatrı için o yorumumu silmiştim. Tabii Ali Akar da kendi şiirine yazdığım yorumu hemeninden silmişti..
Yukarıda bir hece şiiri var. Şiirin eksikleri var. Şiirin yaşadığı ses düşmeleri var ancak hiç bir eksiği ve gediği, amacı sadece duygularını şiirleştirmek olan bir insana hele ki bir bayana ukalalık yapmamız lüksünü vermez.. Hele ki Bu ukalalığı yapan Ali Akar gibi eşsiz bir şairse biraz durup düşünmemiz gerekmiyor mu?!!
Ali Akar ile başlayıp Ali Akar ile bitirmek istiyorum çünkü amacım buydu zaten. Şiir diye sayfasına astıkları yüzünden toplum içine çıkmaya yüzü olmaması gereken bir insan, günün şiiri köşesinde şiir ve edebiyat dersleri veriyor. Konuşma dilini dahi iyi kullanamayan bir insan hitabet sanatını icra etmeye kalkışıyor!? Ortaokul öğrencisi mantığı ile şiir yazıp, liseli mantığı ile eleştiri yapmaya çalışırken her iki durumda da eylemlerini yüzüne gözüne bulaştırıyor..
Az önce de söylediğim gibi, Ali Akar'n yazdıklarını ben yazmış olsam değil edebiyattan azbuçuk anlayan insanları eleştirip caka satmak, sıradan insanların yanında bile şiir ve edebiyattan söz etmezdim.. 'Parasıyla rezil olmak ' şiri ve söylemleri ile rezil olmak aynı şeydir hatta ikincisi beterin beterindir...
Titre ve kendine gel eyy ali akar..
ali akar ama bigi de..DURAGAN OLAN CEHALETTİR.!!
HAaa istersen sana şiir vereyim bir kaç tane de sayfana as, ayıptır yav. O kadar süslüyorsun sayfanı ama şiirlerin bayat, yavan kuru ve küflü..
Bu şiir ile ilgili 81 tane yorum bulunmakta