İster miydik bu sabah, akşamın olmasını
Saatler gibi yıllar, bir bir akıp gidiyor
Ömür denen evrede, erimekteyken zaman
Kuşlar yuvaya hasret, insan insana hasret
Yobaz, yezid, zihniyet, sefa sürüp gidiyor
Gidiyor ağıtlarla, zaman denen bir mevhum
Bitiyor mazlumların, avazında bir ömür
Ekmeğe muhtaç kimi, aşı yok, huzuru yok
Gönül gönüle hasret, kardeş kardeşe hasret
Öyle zaman ki zaman, ezip süzüp gidiyor
Kuşun kanat sesinden nem kaptığım doğrudur
Doğrudur şüphelerim, Şair şiire hasret
Kan akar sokaklardan, Sokaklar karartılmış
Hasrettir yağmur suya, yağmur buluta hasret
Halkım ışığa hasret, ışık kelama hasret
Bu hasretlik dünyamda, taşıp taşıp gidiyor
Ha geçti, ha geçecek, elde tutmak mümkün mü?
“Tecellidir” denilir, tecelliymiş gidişat
Sefil hayatlar gördüm, müzmin yataklar gördüm
Nem kapmak gerekmez mi suların akışından
Çer-çöp gibi bir hayat, sürüklenip gidiyor
Zalimin zulmü varmış, mazlumun da Allah’ı
Ahrete bırakılan ne çok hesaplar gördüm
Hesabın hesaplarla, halleştiği doğrudur
Hesabı görülecek nice sultanlar gördüm
Hesap hesap üstüne dürülerek gidiyor
Gidiyor baştan sona, süklüm püklüm, baş bozuk
Yürekler duadadır, ne duyan var ne gören
Ateş yağmurlarında, tabutlar sıralanmış
Kim kimin umurunda, kimden kime fayda var
Böyle bozuk bir düzen, vurup kırıp gidiyor
Kayıt Tarihi : 10.5.2016 10:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!