Şimdi sen gittin,
Zannetme ki bende bittin,
Ya da biteceksin
Bitmedin, bitmeyeceksin.
Göğsümün içine saplanan,
Ameliyatı mümkün olmayan
Bir şarapnel parçası gibi
Canımı acıtarak da olsa
Orada hep duracaksın
Çünkü seni unutmak,
Yüreğimden söküp atmak
Denizin maviliğini
Güneşsiz süzebilmek denli imkânsız
Şimdi ben hangi sokağa sapsam
Sokak senin adını taşıyor
Bir taş ilişiyor gözüme,
Yol ortasında
Bir tekme savuruyor,
Sen düşüyorsun aklıma,
Canım acıyor.
Korkuyorum,
Taş sana çarpacak diye
Önüne atılıyor,
Bir adım kala taş
Bağrıma çarpıyor
İçim eziliyor.
Fark etmeden geçip gidiyorsun
Hangi apartmana baksam
Balkonunda sen oturuyorsun
Hangi kapıyı çalsam
Karşıma sen çıkacaksın sanki
Bütün pencereler sana bakıyor
Bütün merdivenler sana çıkıyor
Ama sen yoksun
Nerdesin yaralım, yarımım
Yanık bağırlı sevdiğim
Bir uçurumun kenarında bulduğun
Ve ordan aldığın bu çilekeş adam
Yokluğunla hayata küstü
Yine o uçurumun kenarına gidiyor ayakları
Gözleri fersiz, dizleri dermansız
Yıkık, bitik, berduş ve viraneye dönmüş
Sensiz hayat anlamsız
Ne elinden tutanı
Ne derdini dinleyeni
Ne halinden anlayanı var
Gel her neredeysen
Yerin her daim başımın üstüdür
Döndüğün yollara toz olurum
Beni ellerim koynumda koyma buralarda
Seninle doğdum,
Seninle güldüm,
Seninle yaşamayı öğrendim
Unuttum gidişinle
Güzele dair her ne varsa
Çaresizlik yollarımı bağlamış,
Çarem sensin
Dön, gül gülüşlüm
Varlığına öyle alıştırdın ki beni
Yokluğun sürgünler sürgünü
Dön sevgililerin en asili,
Çiçeklerin en soylusu
Baharların en bereketlisi
Dön
Hiçbir rüzgâr serinletemez
Hiçbir ninni avutamaz
Gönül denilen çocuğumu
Ve hiçbir şey acıtamaz
Acıttığın yanımı
Senin hasretin kadar
Diktiğin sevgi fidanı kurumak üzere
Dalında boynu bükük duruyor menekşeler
Güneşi sen olduğun vücut iklimim
Karanlıklara gömülmek üzere
Ve gece eski tılsımını yitiriyor
İrili ufaklı yıldızlar düşüyor
Kuyruklu ve de kuyruksuz
Mehtap o eski mehtap değil
Dünya Samanyolu galaksisinden
Koptu kopacak sensizliğe inat
Bense seni bekliyorum
Sen gelince yine her mevsim bahar olacak
Yıldızlar semadaki yerlerine dönecek
Dünya yörüngesine oturacak
Ve hiçbir çiçek boynunu bükmeyecek
Hiçbir fidan toprağında kurumayacak
Dön, sevdiğim
Dön, ezelim
Dön ebedim
Dön,…
Dön, ben seni döndüremedim,
Dönüşünle sen beni döndür:
Girmekte olduğum Kerbela’ dan.
Dön,”uzatma dünya sürgünümü benim”…
Kayıt Tarihi : 8.4.2015 22:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!