Yüreğime ayrılığın acısı çöreklendikçe
Avutmaya çalıştım kendimi:
“Bu ilk ayrılışım değil,, dedim sessizce…
Daha önce de ayrılmıştım öğrencilerimden
Hem de bir iki üç değil,kaç kez…
Her yeni doğan gün yeni bir umutsa
Her yeni tayin de yeni bir ayrılıktı.
Her ayrılık bir albüm anı,
Geride bırakılan bir avuç dost
Ve bir sınıf dolusu tertemiz minik kalpler.
Büyük bir umutla sarılırdım yenilerine her seferinde
Bu kez mutlaka tamamlarım diye;
Yeni bir tayin çıkar kanatırdı yaramı eskisi kapanmadan.
Bunları da kaderlerine terk ederdim mezun edemeden.
Yerime gelen elbette alırdı kutsal emanetlerimi
Şüphesiz üzerlerine titrerdi de
Ama ne zaman öğrenirdi? :
Ayşe’nin üvey annesinden çektiklerini,
Ahmet’in simit sattığını,
Ömer’in altını ıslattığını…
Gittiğim yerlerde yeni Elvan’lar,Emin’ler sarardı yaralarımı.
Onlar, benim yarım kalmış öykülerim,
Tablolarım, bitmemiş senfonilerim,
Çıraklık devrimin eserleriydi.
Derken bir gün son eserimi tamamladım.
Bir veda gününün sonunda ayrıldı yollarımız
Dağıldık dört bir yana,
Bir kristal bardağın kırılan parçaları gibi…
Bilet almaya giderken düşündüm derin derin:
“Bunlar eser mi,şaheser mi?
Çıraklık mı,kalfalık mı,ustalık mı? ,,
Karar veremedim.
Sonra elimdeki biletime baktım da:
“Hayret! ,,Dedim kendikendime,
Acaba yanlış mı aldım?
Bu seferki gidiş- dönüş değil,sadece GİDİŞ.
Kayıt Tarihi : 25.11.2007 13:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Emeklilik dilekçesi verdiğim andaki duygularımdır.
Tayinli görevi olanlar bilirler bu yürek acılarını... Hele Öğretmenler...
Kastamonu'dan tayinim çıktığında öğrencilerim, velilerim beni uğurlamaya mahşeri bir kalabalıkla otogara gelmişlerdi... Öpüştük, koklaştık, ağlaştık... vedalaştık... Otobüs hareket etti... İlerden 'U' dönüş yaparak şehirler arası yola girecekti....
Bütün kalabalık caddenin karşısına geçerek yolu kesmişler, elleri havada iki tarafa sallanarak, yüksek sesle Nazan Öncel'in ' Gitme Kal Bu Şehirde' şarkısını söylüyorlardı... Çok şaşırdık, ne yapacağımız bilemedik... Yolcular da ayağa kalkıp şarkıya katıldı, çoğu ne olduğunu bilmiyordu aslında...
Otobüsün yetişmesi gereken yerler vardı... Öne gelerek kapıları açmadan beden diliyle tekrar vedalaştık, birbirlerini çekeleyerek kenara aldılar...Biz de yaşlı gözlerle yolumuza koyulduk...
Böyle duyguludur öğretmenin öğrencilerinden ayrılması... Çok zordur... gerçekten yüreği parçalanır gidenin de kalanın da...
Bu duygu selini çok canlı bir anlatımla aktarmışsınız Naime Öğretmenim... benim de anılarım canlandı...
O 'gidiş biletini' çok iyi bilirim...
Daha nicelerine Sevgili Öğretmenim... İçtenlikle kutlarım... Sevgilerimle...
Yureginize sağlık Naime Hocam..
Sizin ve bütün öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun..
Saygı ve sevgilerimle..
Güzelliklerin gönlünüzce olması dileklerimle... Öğretmenler gününüzü tüm kalbimle Kutluyorum...
Sonsuz Saygı ve Selamlarımla...
***************************
Her ne kadar bazı biletler yalnız gidiş alınsa da bir ömür insanla birlikte yaşayacak bir mahirlik de kendisine refakat eder... Zaman zaman anlar kadrajına her düştüğünde elif türkü olur diline, kardelen şiir olur mısralarında, ne zaman saksısına bir gül, bir çiçek ekse onlar o çiçeklere isim olur...
Dönüşü olmayan bir yolculuk olsa bile nice güzellikleri bohçalayıp katık yapmıştır, yolluk yapmıştır çıkınına...
Çok duygulandım bu güzel şiirinizden sevgili dost...
Kutluyorum Tüm Kalbimle... Sevgi Saygı ve Selamlarımla...
İşte sizin şiirlerinizde sevdiğim şey yine burada var. Zaman mekan insan olay örüntüsü ve hal-duygu.
Ama bu fena geldi Naime Hanımcığım.
Her öğrencisiyle kaç bin milyon parçaya bölünmüş bir yürek.. Yine onlara dokunmuşluğun saadetiyle kendini yamamış... Ama o kristal parçalar artık yurdumun dört bir yanında ülkemin ışığı... sizin yüreğiniz her biri... insandan yana insanca ne varsa tüm güzel değerleri barındıran... Bitmez bir sevda. Bitmez cumhuriyet öğretmenlerimin kocaman yürekleri oldukça...
Tüm o senfonilerin, resimlerin kökü sizin yüreğinizdeki öğretmen/anne sevgi suyunuza batmış şimdi kendi hikayelerini yazmakta. Köklerine uzak düşmeleri mümkün değil. Sizinle yaşanmışlıkları, öpülüp koklanmışlıkları, ninnilenmişlikleri, sarmalanmışlıkları var... Bundan sonraki hayatlarında emin olun ki, biraz kendileri, çokça siz artık onlar...
Şiirinizde tam da, Allah ona da sizlere de uzun ömürler versin, benim her an sevgi ile andığım ilkokul öğretmenimi gördüm. Özellikle, dillere destan güzelliğine rağmen, hiç evlenmeyip, kendini binlerce çocuğuna adayan, emekli olmasına rağmen mesleğini uzun yıllar yapmaya, yine de, gerektiğinde mazeretli öğretmenlerin dersine giderek, maaş bile almadan devam eden, hastayken sınıfa gelip bizlerle iyileşen öğretmenimdir. o... Yüzü de sesi de yürüdüğüm her yolda yanımdadır, yıllar var, beni yalnız bırakmamıştır hiç , halen nasihatlerini sol yanımdan bana fısıldayan öğretmenimdir o benim. İçimdedir. Son nefesime kadar da benle kalacak olandır.
Şiirinizde onunki gibi bir amel gördüm. Çocuklarında varolan bir öğretmen. Sizi bir kere daha sevdim Naime Öğretmenim..
Gerek yaşarken gerekse son nefeslerini vermelerine rağmen ölümsüzlüğe nail olmuş tüm öğretmenlere binlerce şükranlar olsun. Sizlerin ışıkları bizlerin aydınlığıdır..
Öğretmenler gününüz kutlu olsun öğretmenim. Sevgi ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (36)