Gidip Sor Bizi Şiiri - Bekir Alim

Ulaş beldesinden Karasar yurdum
Toprağı taşından gidip sor bizi
Aşılmaz bir kale sanki bir surdum
Yüce dağ başından gidip sor bizi

Yağan yağmur gibi doldukça doldum
Savrulup rüzgârda tarumar oldum
Dedim ben ne çabuk sararıp soldum
Varıp git Mevlaya gidip sor bizi

Dağlarda menekşe papatya açar
Âlim’i ulema ilmiyle okşar
İlim dergâhından cevherin saçar
Varıp git tekkeden gidip sor bizi

Erzincan İlinden Terzi babaya
Uzat ellerini kaldır Mevla ya
Duruçin köyünden gel İmranlıya
Git Hafız dededen gidip sor bizi

Göklere nispetle uzanmış başı
Tecer dağlarının cin kaya taşı
Bir efsane gibi bilinmez yaşı
Varıp suçatından gidip sor bizi

Bağ ve bahçesinde açar nar kiraz
Anlatsam sofuyu tarife sığmaz
Bura babam yurdu dur bekle biraz
Kireç yaylasından gidip sor bizi

Soğuktur suları can katar cana
Abu hayat dolu iç kana, kana
Unut tüm dertlerin bir bak bu yana
Armutlu sekiden gidip sor bizi

Toprağı cevherdir yakar ateşi
Müderris Mehmetin bulunmaz eşi
Aka-id ilmiye doğmuş güneşi
Varıp medreseden gidip sor bizi

Bu dergâh mektebin beşiği yurdu
Müderris efendi ilmi okurdu
Vali Reşit paşa Takvaya durdu
Varıp git Tekkeden gidip sor bizi

Açılmış dağların göğsünde yara
İsmi duyulmamış meyveler ara
Karaöz, den kuşburnu ıhlamurlara
Tecer çaylarından gidip sor bizi

Yaslanıp bir bak şu köy tepesinden
Bülbüller ötüşür ezan sesinden
Sararken benliğin can kafesinden
Seher yellerinden gidip sor bizi

Konuşsa şu yerler gelseler dile
Söylenir sözleri mahşerde bile
Abdullah Efendi Takvası ile
Varıp tüm dünyadan gidip sor bizi

Deve dağ höyükten kulak ver sese
Oluklu yoncalık makaş merkeze
Selam tüm dostlara selam herkese
Yoncalı dereden gidip sor bizi

Bir yanı Sert Mahmut bir yanı Tecer
Madruptan maşrığa yol gelip geçer
Her canlı gün gelip şerbetin içer
Varıp Kartalcıdan gidip sor bizi

Eksilmez Tecer, in başından yeli
Kimi mecnun dedi kimisi deli
Çamurlu yollardan aşıp gez beli
Sivas yaylasından gidip sor bizi

Kimler var bakınız kim kaldı bur da
Bir fatiha oku nesline yurda
Yem olma gard aşım gel kuşa kurda
Varıp dey yurdundan gidip sor bizi

Ne bir yazım kaldı ne sözüm kaldı
Hâkimler okuyup savcılar aldı
Bir efsane yazdım tarihler çaldı
Her cümle satırdan gidip sor bizi

Söylerim sözümü bahçe bağlara
Mevlam Lezzetini vermiş dağlara
Der; Âlim sitemim, sözüm çağlara
Eski Karasar,dan gidip sor bizi

31.10.2003 CUMA