Eski Kasımpaşalı, çemberden geçmiş
Çelikten çeliktir o bilekleri
Takkesi, sakalı şimdi hacı O...
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Açmış iki bakkal sermayesiyle
Birinde hanımı, birinde kendi
Argo, futbol dersen görmüş geçirmiş
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gün oldu eşiyle oldu kavgalı
Sattı bakkalını hanımı o an
Gitti anasına hiç ses seda yok
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Bir sene geçince aradan şimdi
Sormadım, boşandı belki gıdıkçı
Dediler; “Gıdıkçı baş göz edelim”
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gıdıkçı o sıra elli mi neydi
Saçı, sakalı epey ak idi
Önce boyattırdı sakalı saçı
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
“Gıdıkçı ne halin” diyen çok oldu
Bekarlık başına vurmuş olmalı
Dinlemedi kimseyi Gıdıkçı Bakkal
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Cumartesi akşamı kız evindeler
Gıdıkçı beş kilo baklava da al
Otuz beş yaşında kız isteyecek
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gittim camimize Akşam Namazı
Gıdıkçı çok şık be görmeliydiniz
Heyecanlı belli saklayamaz hiç
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
“Haydi Gıdıkçı gidelim artık”
Koyulmuşlar yola, bir de baklava
Varmışlar kız evine alelacele
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Konuşmuş istemişler kızı o gece
“Tanısınlar, konuşsunlar diğer odada”
Gıdıkçı girmiş, bekler bayanı
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gelmiş bir bayan örtünmüş her yer
Yüzünde sadece gözleri açık
Demiş ki gıdıkçı; “Bari yüzün aç”
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Zor bela konuşmuş, o da azıcık
Ne yapsın Gıdıkçı ona da kabul
Çıkmışlar odadan yüzünde sevinç
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Anlamış her kişi Gıdıkçı tamam
Beğenmiş hanımı, nikâh ne zaman?
Serilmiş tepsiler baklava sebil
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Çıkmışlar, kız evi fazla durulmaz
“Beğendim, alayım kızı o zaman”
Deyince Gıdıkçı gülüşmeler var
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gıdıkçı sinirli; “Ne gülersiniz? ! ”
Kahkaha tufanı sarmış her yeri
“Nedir lan, ne gülüp duruyorsunuz? ! ”
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gıdıkçı hani bir Cavit vardı ya?
Bilirsin senin küçük mescitten
“Eeeeee” der iken Gıdıkçı birden
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Çocukken de tanırdı hüt hüt Cavit’i
Gıdıkçı Bakkal’ın kaşı çatıldı
“Bir bit yeniği işin içinde”
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Açtılar kapıyı sonuna kadar
Dört kişi birlikte kahkahalarla
Kız girdi içeri ne işi vardı
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gıdıkçı tam şaşkın, neler oluyor?
Kahkaha ortamı sarmış ki sorma
Aniden kız dedi; “Gıdıkçı Bakkal”
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gıdıkçı donmuştu sanki o anda
Açtı yüzünü, sonra başını
Hüt hüt Cavit idi başkası değil
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Gerdek gecesi kitledin kitledin beni
Bağırdım ama duymadın sesim
Sabah olduğunda açtın kapıyı
Aldım intikamım ben Hüt Hüt Cavit
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Anladı o zaman ettiğin bulmuş
Sessizce kapıdan dışarı çıktı
Gıdıkçı Bakkal'ı hala gören yok
Espri, muhabbet, hiç de kibir yok
Kayıt Tarihi : 9.11.2007 13:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
* Gıdıkçı Bakkal; Bu olay gerçek bir olaydan, olaya şahit olan Gıdıkçı Bakkal'ın oğlunun ağzından şiirleştirilmiştir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!