Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Tarihini bilmediğim bir günün,
Sarhoş saatleri …
Üzerime bulutlar çökmüş.
Bütün ışıklar sönmüş.
Ve güneşim çoktan bana küsmüş.
Ben yağmur yağıyorum …
Devamını Oku
Sarhoş saatleri …
Üzerime bulutlar çökmüş.
Bütün ışıklar sönmüş.
Ve güneşim çoktan bana küsmüş.
Ben yağmur yağıyorum …
Sayın Kanra,
Münih tren istasyonunda davul zurnayla sizi karşılayanların nedenleriyle Türkiye'yi AB'ye dahil etmemekteki kararlılıklarının arasında kaç tane Himalaya Dağı olduğunu açıklamak inanın çok komik olacak burada ama ısrar ederseniz onuda yaparım...
Sayın Yücedağ bu ne şiddet ne celal!
Bırakın insanlar istediği gibi yorumlasın şiirinizi; kaldı ki o şiir artık sizin olmaktan çıktı,halka mal oldu.
Kültürünüze hayran kaldık; lakin '-sız' ekinin isimlere geldiğini,sıfatların bu eki almadığını da bir ara öğreniverin bizahmet.
'yalnızsız ev,iyisiz insan,çirkinsiz çiçek,morsuz leylak' tamlamaları ne kadar da kulağa hoş geliyor.
Saygılar.
Üstad Ahmet Telli'nin şiirine ise diyeceğim yok elbette ki... Ahmet Arif'i, Arif Damar'ı yitirdik, bu nedenle üstadın en azından bir tane adamakıllı şair çıkana kadar şiire, edebiyata ve benim gibi gençlere önder olması temennisiyle, uzun ömürler diliyorum. Saygıyla Mehmet Yücedağ
17.03.2011 gününde günün şiiri seçilen 'Yalnızsız Ev' adlı şiirime yorum yazan, özellikle edebiyattan, felsefeden, etikten ve en önemlisi insan-i vasfın ne olduğundan anlayan tüm şiirseverlere teşekkür ederim. Şundan eminim ki olumsuz yorum yazan saygıdeğer pek muhterem dostlar, Par Jean Cau'yu, Nizar Kabbani'yi, Paul Celan'ı, Ahmet Erhan'ı, Yılmaz Odanbaşı'yı ve burada isimlerini veremeyeceğim onlarca çağdaş şairi okumamışlardır. Başını kuma gömen devekuşları misali TC'nin 1900-1970 yılları arasında şiirler kaleme alan şairlerin arasına gömen, yeni şiir okumayan, okusa da anlayamayan, dahası şiiri sanat olmaktan uzaklaştırıp, kurallar silsilesinin içine hapseden bu zihniyetler; maalesef ki geçmişte edebiyata ve şiir okuruna birşey katmadıkları gibi yaşları artık miadı aştığından bundan sonra da katamayacaklardır. Sadece gelenekten beslenenlerden veya sadece yenilik peşinden koşanlardan asla faydalı eserler, sanatın hiç bir dalında çıkmamıştır, çıkmayacaktır. Harmanı yapamayanlar, eleştirinin dozunu kaçıranlar haddlerini bilmeliler, zira egolarını sanal ortamda gün üçerisinde karşılarına dikilme fırsatı bulamayan bir gönül işçisinden tatmin edemezler... Saygıyla Mehmet Yücedağ
Osman abi ben size pas veriyorum buyrun gol atma şerefi sizin olsun. :))) Ne dersin? Hani güney kıbrıs Bulgaristan Sırbistan falan filan siz daha iyi bilirsiniz.
Benim şahsi fikrim bizi AB ye davul zurna ile davet etseler yine de girmemeliyiz.Zira 1962 de Türk işçisi olarak davul zurna ile karşılamışlardı Münih tren istasyonunda bizi.
Osman ve Kanra Beyler,
Avrupa Birliği bir hayır derneği değildir.Güçlerin
birleşmesiyle daha güçlü olabilmeyi planlayarak başlatılmış
bir kuruluştur.Bugün Avrupa'nın en geri kalmış ülkelerini bile
ele alsanız; alt yapı sorununu yüz, iki yüz yıl önce halletmiş,
okuma yazma oranlarının Türkiye'den kat kat fazla
olduğu,21.yüzyılda,imza yerine hala parmak basan vatandaşlarının
olmadığı bir seviyededir.
Nufus hacmiyle orantılı olarak,
ekonomik duruyşuyla,Türkiye güçlü bir ülke olarak görümesine
rağmen,büyük resime bakıldığında,
eksilerinin artılarından çok daha fazla olduğu apaçık ortadadır.
Bu konuda milliyetçi ve duygusal davranan kişilerin
göremediği veya görmek istemediği bir gerçek vardır ki,o da;
Türkiye'nin Avrupa kriterlerince kabul edilir bir seviyeye
getirilebilmesi için yapılması gereken yardımların,şu son
yılların global ekonomik sıkıntıların Birliğe yansıyan ağırlığı da
göz önüne alınırsa, Birliğin kaldırmayacağı bir yük
olacağını objektif düşünebilen,Avrupa ve Türkiye arasındaki
farkları iyi bilen herkes görebilir.
Sınırların açıldığında ,anında Avrupa'ya iş avına çıkacak sayıların
büyüklüğü bile Birliği ürkütmeye yetmektedir ki,düşüncelerini
gerçekten dürüstçe yansıtan her Türk vatandaşı bu acı gerçeği
kabul edecektir.
Tüm bu gerçeklerin yanısıra,bulunduğu pozisyondan dolayı;eli güçlü
olmayan bir Türkiye'nin Birliğe şu an katılımı kesinlikle zararına
olacak ve eli güçlenene,pazarlık gücü artana kadar beklemesi
Türkiye'nin hayrına olacağı kanısındayım. Ve işte o zaman ,bırakın
Avrupa gelip Türkiye'nin kapısını çalsın.
Reddedilmenin kompleksini yansıtan reaksiyonların çözümleyemeyeceği
bu sorun Birliğin değil Türkiye'nin sorunudur. Her konuda
gelişebilmek için olumlu adımlar atılmadığı sürece Birlikle hiç
bir işimizin olamayacağı bilinmelidir ve bunu o veya bu birlik
için değil,biz kendimiz için yapmalıyız zaten.
Saygılar
Fikret Şahin
Ahmet Telli iyi şair. Bu şiiri de harika.
Başka diyecek sözüm yok.
Osman hocam Avrupa sesimizi duysaydı çoktan kelime-i Şehadet getirirdi de bizlere islam nasıl yaşanır öğretirdi.
Ne yazık ki bizim sakat yaşantımız,onların çüş lerini körükörüne taklit etmemiz sesimizinde değerini sıfıra indiriyor.Yani ben öyle düşünüyorum.Vesselam.:(
Bakın ne güzel Osman Tuğlu hocamız da Telliden esinlenmiş. :)) tebrikler.
Bendeniz de haberlerden esinlendim işte yorum sizin.
Başbakanım demiş ki,AB için.
Avrupa bize er-geç gel diyecek.
Ne malum ne belki de benim halkım
Geçti Bor! .pazarı gelme diyecek.
19.mart.2011 feyzi kanra
Madem, hakpersetliği tercih edenlerdeniz, öyleyse;'İstisnalar kaideyi bozmaz!' düsturuyla harket etmeliyiz ve yanlış anlamaya meyyal cümleler kurmaktan imtina etmeliyiz ki, bir cani yüzünden bir gemi dolusu masumu bombalamış olmayalım efendim!
Saygılar sunar, hayırlı çalışmalar dilerim.
Bu şiir ile ilgili 100 tane yorum bulunmakta