Bir cümle kurumu kadar kolay değil yaşamak.Üç hece beş kelime gerisi gelir diye başlayıp tamamlanmayan bir hikayede kalmak.Yazılmış en kısa dörtlük müsveddesinde yazılmamış belki de anlamı verecek tek kelime.yaşamak yazılmamak yaşamak anlamı kavramamak ve yaşamak anlatamamaktır aslında çok iyi bildiğin bir şeyi.Şimdi yazacağım milyonlarca cümlenin hepsi zırva aslında anlamayacaksın nasıl olsa.
Gece olmuşsa ve yanmıyorsa ışıklarım sebepler arıyorsam yasama dair her hefeste. Yetmıyorsa anılar anlamaya anlam katmaya.Düşünceler boğmuşsa yasamamızı.ışıklarımız hiç yanmıyacak düşlerimiz sonsuz bir umutsuzlukla bize bir şeyler anlatamıyacak.Umutlarımız hiç var olmıyacaktı.
Uzun Bır yoldu Yaşam. Bir gün sen vardın bır gun ben Hep yaşadık kaygılarımızla kayıplarımız açılarımız.Açılarımız benliğimiz. Yüreklerimiz Kırıklıklarımız oldu yaşam kavgamızda.
Yaşam anlamı yitirmekte başlıyor.Hiçbir yol tutulası ve hiçbir yer gelinesi değilken.İşte o manasızlık ve başıboş gidiş hatta sevimsiz hayat gösterileri doruk noktalara ulaşıyor benliğimizin sindirilmiş noktalarından fırlayıp.Sen biçimsizce rüyalarıma giriyorsun ben umursamazca hatırlamıyorum sabah kalktığımda.Sen boşuna gelmiş ben boşuna gecemi zehir etmiş oluyorum.Sabah gözlerimi ovuşturup kahretsin diyorum.Ne fark ediyor hayatın ucu bucağı beynimin dibindeyken.Çırpınıyorsun boşuna halbuki yaşam başladı artık anlam yok.Koşuyorsun boşuna halbuki gidilecek ve dönülecek yollar çoktan silinmişken.Hadi çek git bu şehir rüyasını görürken.Hadi çek git sabah gözlerini ovuşturacak insanlar seni hatırlamazken.
Uzun Hayallerımızde belırsız yaşantımızın izleriyle yaşadık hangi hava basıncının sevincini yaşıyarak gece uykularımıza daldık. Hangi resmin suretinde yitirdiğimiz hayatlarımızı aradık bilinemez Hangi Düş Bizi bilmediğimiz Kentlere Sürükledi. Geceleri uzun yaşadık Gündüzleri hiç Yaşamadık manasızca anlamsızca alışverişlerimiz oldu hep hissiz tacirlerdik biz hava işıdığında.birer sistem kurbanı. Hangi var oluş böle bir yaşama sürüklüyordu aldıklarıyla acıları verdikleriyle hayatı tanıtıyordu. Amaç ve gayelerimiz neydi bir boşlugun içinde hangi roller verilmişti tamamlamamız beklenen. Ben bu oynu sevmedim hocam daha güzel roller istiyorum. İçinde dunya olmayan.
Yokluk seni hssetmek gibi aslında yaşamak. Kapıyoruz ne varsa gözlerimizi hayata sevgilerimizi büyütüyoruz anlamsızca anlatamadan. Neydi bizim için ifadeler. Hep sondu aslında soylenmiş ve söylenememiş kelimelerden ibareti yaşam. Hep dinleyenleri sevdik nedense kimse bize anlatmadı sevgisi nedense hep biz anlattık. Bu yaralı yaralı bedenlerimize kac ruh sıgdırdık farkına varmadan. Kaçacıyı büyütük içimizde alışkanlık yaparak. Biz Acı Verenleri seçtik. Bizi sevmiyenleri. Mantıksal köprüler kurduk ilişkilerimizde. Anlamadık bir birimizi. Aslında anlatamadıkya. hep kustuk hayata insanlara bir yazdıgımızı bir daha okumadık. Ruhumuzu yaraladı hep hangi piskolojinin ürünüydü yazılanlar yazılmışlar bizde bilmedikya.
Adem Laçin KarameşeKayıt Tarihi : 12.1.2009 22:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Adem Laçin Karameşe](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/12/giderken-gidene.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!