Kaybedilen umutlarda yaşatıyorum seni,
Yitiklerimin arasında en nadide çiçeğimsin.
Dünyam buhranlara giriftar artık
Gittiğin gün,
Hem sana küstüm hem o dağlara
Kaybedilir hicran ardı kahırlar
Giderken yoğrulur beslenme üstü acılar
Sen ya da ben,
Ne fark eder bu kayıp şehirde
Umutsuzluk, ihtilal peşinde
Yokluk, her yanı gasp etmiş
Fakirlik damarlarımda,
Bir ayağım ukbada bir ayağım dünyada
Mahzunca dönüp bakıyorum ardından,
Dikenlidir sözler,
Boğazı yırtar da çıkar.
Gitme! Diyebilecek kadar Hamza olamadım.
Yerin altındayım şimdi,
İzliyorum Dünyamda olup biteni.
Yıkık dökük bir harabeyim,
Kaçtıkça saplandım gün batımına
Hayalhanem can kırıklarıyla dolu,
İsmim yok,cismim yok
Kabre konuldum düğün günümde
Gayrı Dünya’ya sığamam,
Vicdan denizinde boğsunlar beni
Ne kefen isterim ne mezar,
Çakallar gülsün kıyametime
Son damla kanım çekilsin
Yağlı urganıma miskler sürülsün
Nurla yıkasınlar, fesleğenle süslesinler
Bir berke bindirip, faniye uçursunlar.
Tabutumun üstüne nurlar yağsın
Sevdiğim,davam,vatanım hepsi kazaya kaldı.
Bana ancak gitmek kaldı
Ben gideyim yeni çiçeklere bahar gelsin.
Küllerimden bir gönül dünyası doğsun,
Birileri de fatihayla hatırlasın,
Beni de öldüren yıkasın!
Kayıt Tarihi : 7.11.2014 19:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!