Vururum ölüm korkusuna prangayı
Yada çaresiz oluşumdan mı?
İnerim ekmeğimi aradığım yerlere
Güneşin aydınlığını bırakarak sizlere
Bilirim tozdur dumandır nefesim
Batıktır hiç doğmaz güneşim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
yirmi iki sene indim ocaklara. koskoca yirmi iki sene...
madencilik meret insanlar mesleğidir. onlarda ölüm korkusu yoktur. madenci göcüklerden, gazlardan da korkmaz. madencidir kaza yapmış madenciyi kurtaran.
kutlarım seni sayın dostum, kutlarım.
saygılarımla:
rr.akdora
Elim ayağım bulansada kömüre toza
Ecel beni çalışırken yakalamasada
Yakalanırım kaçınılmaz meslek hastalığına
Ömrümden ömür gider bilirim
hayat mücadelesi gönül dostu naparsın,tebrikler,
sevgiler
emeği ve alın teri ile kazanan emekçilere selam olsun..tebriklerrrr
EMEK ADINA YAZILAN BU HARİKA DİZELERİNİZİ BEĞENİYLE OKUDUM...ÜRETEN İNSANIN ONURLU DAVRANIŞI...DUYARLI YÜREĞİNİZE VE EMEĞİNİZE SAĞLIK...KUTLARIM...ANT+10
İşinizin zorluklarını anlattığınız şiiriniz oldukça güzeldi, tebrikler...Rabbim yar ve yardımcınız olsun
Sn. Akman
Çok güzel bir şir olmuş yerinde esprileriyle. Gönülden tebriklerimle 10
Elim ayağım bulansada kömüre toza
Ecel beni çalışırken yakalamasada
Yakalanırım kaçınılmaz meslek hastalığına
Ömrümden ömür gider bilirim
Bitimsiz sevgilerimle...
Âlimoğlu
Güzel, anlamlı. Tebrikler.
Vururum ölüm korkusuna prangayı
Yada çaresiz oluşumdan mı?
İnerim ekmeğimi aradığım yerlere
Güneşin aydınlığını bırakarak sizlere
Bilirim tozdur dumandır nefesim
Batıktır hiç doğmaz güneşim
Asrı geçkindir kömür işler ellerim
Göçüklerde kalışıma kaderimdir derim
Elim ayağım bulansada kömüre toza
Ecel beni çalışırken yakalamasada
Yakalanırım kaçınılmaz meslek hastalığına
Ömrümden ömür gider bilirim
Aldırmam metan gazının sinsi boğuşuna
Alev olup bedenimi kavurmasına
Her daim karşılaşacağım iş kazalarına
Rızkım buradadır der ocağıma inerim
Muharrem bey;
Sizi en iyi anlayanlardan birisi benim.
Aşağı yukarı aynı şeyleri yaşıyorum.
Güzel şiirinizi ve sizi kutluyorum.
Gönlünüzdeki umut ışığı sönmesin.
Kaleminiz daim
İlhamınız bol
Her şey gönlünüzce olsun.
Sevgiyle kalın...tam puan+anto
Çok yakından bildiğim madencileri güzel bir dille güzel anlatmışsınız kutlarım kaleminizi saygıyla
BIKMADAN USANMADAN KÖMÜR İŞÇİLERİNİN DERTLERİNİ YAZIP ÇİZEN BU YÜREK DERTLERDEN IRAK OLSUN.
TEBRİKLER AĞAM.
SELAM VE DUA İLE.
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta