Dört yanım puşt zulası diyen o büyük şair…
Ne aşktan, ne de mutluluktan yana, alamadı nasibini… …. Anlıyorum seni, hem de çok iyi:
Hani yaşamadım da değil aşkı, diyorsun.
Bilmem de değil!
Hatta çok iyi bilirim, diyorsun.
Çünkü yaşadım.
Ve de yaşattım.
Ancak, aşk beni öteledi.
Ya da o,
O öteledi!
Haindi,
Gerçek yüzünü çok iyi gizleyen bir haindi hem de Bıraktı gitti, diyorsun.
(öylece…)
Güven hislerimin tümünü, istismar ederek…
O nedenle hissiz,
O nedenle güvensizim, diyorsun…
Resmine her baktığımda
Yağmur sonrası bastıran sisi andırır,
Çehreni kaplayan hüzünlü gülümseme…
Veya pencere camlarındaki buğuya benzer,
Gözlerinin rengini perdeleyen buğulu bakışlar… Güvensizliğim;
Biraz da, hâlâ bunları yaşıyor olmaktan sanırım…
O giderken gidememiş olmaktan,
Yaralı kalmaktan,
Evet, yaralı kalmaktan, diyorsun.
(Net olan şu ki, yarım kalmaktan…)
Gidenler;
Neden valizini doldurup giderler ki?
Kalana kocaman boşluklar bırakarak?
Bıraktıklarının arasında ‘sevimsiz hayaletler’ olarak…
Kayıt Tarihi : 5.7.2022 00:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!