Bu nasıl bir hançer nasıl bir yara?
Minneti sırtından vurdun da gittin.
Cismin yılan olmuş kalbin kap-kara,
Ruhunu maraza sardın da gittin …!
Halbuki ben seni kendimden saydım,
Gün oldu davana başımı koydum.
Ne zaman ah desen ben yanındaydım,
Ardımdan tuzaklar kurdun da gittin …!
Al da başına çal kerametini,
Unuturum sanma ihanetini.
Boynuna tak da gez maharetini,
Şeytana secdeye vardın da gittin …!
Gemiyi terk eden fare misali,
İlk evvel sen kaçtın tufan visali.
Hani bir tek sendin dostluk emsali,
Vefayı yerlere serdin de gittin …!
Seni tanımakta sınıfta kaldım,
Döneklik bahsinde dersimi aldım.
Sızladı yüreğim efkâra daldım,
Kıymeti ucuza verdin de gittin …!
Gidişinle gözüm yaş dolmayacak,
Meclisimde yerin hiç olmayacak.
Şahsına kalleşlik yakışır ancak,
Sen kendi hatırın kırdın da gittin …!
Affolurum diye ufka dalarsın,
İki günü geçmez haber salarsın.
Dönmeyi düşünme avcun yalarsın,
Gönlümde defterin dürdün de gittin,
Vuslatı mahşere sürdün de gittin …!
Kayıt Tarihi : 14.12.2007 05:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!