Gelip geçenlere davet gönderen kırmızı çatısı ile
Selam veren İhtişamlı evden eser yok şimdi.
Camları buğulu buğulu gözlerimin içine bakıyor
Boynu bükük yetim bir çocuk misali
Dört bir yanı hicranla sarılmış
Etrafında İnzivaya çekilen mimozalar neşe kaynağı idi
Seni ele sevirem ki...
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir
Devamını Oku
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar, nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir