Gidenlerin Ardından..! Şiiri - Turgut Baki

Turgut Baki
194

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gidenlerin Ardından..!

dışarıda bir gök gürültüsü
peşpeşe sıkılan kurşun izi gibi göğü belli belirsiz yaran şimşekler
yağacak yağmura gebe, sancılı bir hava
loş odamda dalga dalga yayılan GYPSY TEARS’ın nağmeleri
bir koltuğa kıvrılmış kedi beni izliyor
hiç uyumaz mı bu kedi?
gece oldu mu uykuyla aramda geçen savaşa tanıklık etmek için
belli ki gün içinde bir yerlere gizlenip kestiriyor

masamın üstündeki onca karalamanın arasından
Kazım Koyuncu’yu anma gecesinin davetiyesi gözüme ilişiyor
ve aklıma şair Enver Gökçe’nin ”Ölüm Adın Kalleş Olsun” dizeleri düşüyor,
derken,
ardından,
başka bir üstadın,
şair düşünür Cemal Süreya’nın “Her Ölüm Erken Ölümdür”ünü hatırlıyorum

şimdi gecenin bir yarısı nerden çıktı bu ölümü düşünmek? ...

dışarısı soğuk, dışarısı ayaz
kaloriferi de çok yakmadım oysa!
camlarda hafiften bir buğu gözyaşı gibi süzülüyor usulca
sigaramdan derin bir nefes çekiyorum
bir nefes daha
kadeh çoktan boşalmış
kim kalkıp alacak rakı şişesini dolaptan?
kediye söylesem
miskin miskin yatıyor
gözleri kısık beni izliyor
hem şimdi bir de buzla uğraşmak gerek
rakı buzsuz içilmez ki

bardaki şaraplarla idare etsek...
olur mu acaba?
kediye bakıyorum umurunda bile değil
neden olmasın?
geçen geceden kalma yarım şişe şarap öylece karşımda
sonunu getirmek gerek
gerek mi?
gerekse de gerekmese de içilecek bu şarap
istiyorum!

ölüm nerden çıkıp geldin şimdi durduk yere aklıma? ...

hepimiz öleceğiz elbette
kaçamayız bu sonuçtan
ama sırası mıydı bunu düşünmenin gece gece?

belki de hiç unutmamak gerek ölümü
aslında ölümü hatırlayarak yaşamak başka bir farkındalık verir insana
yitirmeden henüz sevdiklerimizi ve henüz çok geç olmadan
sıkı, sımsıkı sarılmalı yaşama ve onlara

öldüğümüzde de dolu dolu ölmek olmalı bu ölüm

kahretsin
kaçıncı sigaradır bu gece?
iki nefes almadan bitiyor

bu şarap neden bu kadar acı ki?
oysa kapamıştım ağzını sıkı sıkıya
belki de rakının üstüne içtiğimden olsa gerek

evet öleceksek yüzyılları doldururcasına yaşayarak ölmüş olmalıyız
değil mi kedi?

ses olarak, yazı olarak, yapıt olarak
yani bir şeyler üretip yaratıp geride bırakarak

insanlık adına, insan olarak

olur olmadık yüzler beliriyor pencerede
sarhoş da değilim üstelik
biliyorum
az önce ayağa kalktığımda yalpalamadım

benim gördüklerimi sen de görüyor olmalısın kedi
olmalısın ki kısık gözlerini dört açmış bakıyorsun sen de cama

yok yok ikimiz de saçmalıyoruz gece gece
korku filmleri muhabbetine döndük durduk yere

dedim ya dışarısı soğuk, dışarısı ayaz
bahçede savrulan ağaçların gölgesidir cama vuran

iyi de biz bu şarabı nasıl oldu da tek kadehe indirdik?
arada sen de götürmüyorsun değil mi kedi?

söyle nerden çıktı gece gece bu ölüm muhabbeti?

sevgili Kazım, seni artık masanın üstünden alıp
anılarımdaki en güzel yerlerden birine kaldırmak lazım

dur
ama önce giderayak sana bir anımı anlatayım
tarihi tam yok aklımda
toyluk zamanlarımdan bir gündü
Beyoğlu’ndaki izbe meyhanelerin birinde
sevgili İhsan Yüce, ve Can Baba’nın sohbetini katık etmiş içiyorduk
görmeni, yaşamanı isterdim o anı
hani derler ya dün gibi hatırladığım bir andı

ve şu an sana
Can Baba’nın denizler için yazdığı
'MORE NOSTRUM' dizeleri gibi seslenmeyi isterdim.

ama sen bununla idare et

'Sen dilinin sesini veren çocuk / Sen sesine sesleri ekleyen çocuk /
Bak yağmurlar yağıyor gene / Bak üstünden geçiyor atmacalar /
Gemiciler çıkıyorlar sefere HAYDE / Mendil sallamıyor bugün kimse sana /
İki damla göz yaşıysa aldırma / Gözlerine çöp kaçtıydı da /
Dido NANA diyorlar bak ağladıklarına...'

güle güle güzel insan
sen usumdaki sonsuzlukta yeralan diğer dostlar gibi
var olacağın yere git artık
haydi uğurlar ola...

(bak sayende kimleride andık bu gece)

Turgut Baki
Kayıt Tarihi : 3.12.2005 03:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Melek Köse
    Melek Köse

    KAZIM KOYUNCU
    (ŞAİR CEKETLİ ÇOCUK)

    Hep yükseklerde oldu yüreği
    Bir kuş ömrüne koca bir dünyayı sığdırdı sevgisiyle
    Ama dünya_______
    Baş edemedi beklide bu isyanla
    Bu inadına yaşama tutkusuyla
    Şair ceketli çocuk__
    Bir gece aynı masada
    Uzakların nasılda yakın olabildiğini
    Umutların nasılda elle tutulur kadar yakın olabildiğini
    Her şeyin istemekle başladığını hissettirmişti
    Umutlar ve özlemeler aynıydı
    Aynı yere bakabiliyordu içimizdeki umut
    Bütün enerjimizi Karadeniz den___
    O hırçınlıktan alıyorduk
    Bizim geldiğimiz yer
    Karadeniz di
    Yağmur idi
    Hamsi idi
    Dalgalar idi
    Horon idi bir o kadar
    Nasıl bir coşkuysa bu karanlıktan kocaman bir aydınlık doğuyordu
    Bize inadına yaşamayı ve inadına baş etmeyi öğretmişti
    Her şeye gücümüz yetiyordu oysa
    O bitmeyen enerjiyi yine doğaya hediye ettik
    Şair ceketli çocuk biliyor musun ki_______
    Asiliğinden gelen asaletinin eksikliğini hep yaşayacağım
    Ben___
    Sesindeki( gerçekte yüreğindeki) isyankar lığa aşığım
    Yaşam bir isyandır aslında
    Hep bir direniştir
    Sürekli bir savaştır kendisiyle insanın
    Yaşam aşktır özünde
    Tutkudur
    Yağmurdur___
    Ağlamaktır sevdiğinin başucunda
    Balığın yanında bildik bir kadeh rakıdır bazen
    Zamanı unutmaktır bazen de
    Özlemektir yaşam
    Sevmek tir bir o kadar_____
    Yine de şair ceketli çocuk
    Yaşamda her zaman bir şeyler eksik olacak derken
    Kendini mi anlatmak istiyordun______
    Eksik bıraktın evet_
    Seni benimle buluşturan! olmayan kadere! selam olsun_____
    ANGELL

    Cevap Yaz
  • Aysel Kahraman
    Aysel Kahraman

    dido NANA hımmm :)

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin

    Andık ya...Teşekkürler...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Turgut Baki