Tam alışmışken yokluğuna, yıllar sonra kokun geldi yüzüme değen rüzgârla. Yürüdüm, görmezden geldim zamanın üzerindeki izlerini. Anılarımı sildim kaşla göz arasında. Hani olur ya, karşıma çıkıverirsin bir an ve sorarsın bana eskiye dair bir yara izini. Kaçtım işte!
Hem kaçtım senden, hem de anılarını kovaladım koşar adım. Ne garip bir çelişki insanın maziyi özleyerek kaçması?
“Hani” dedim içimden, “hani bir merhem bıraksaydı bari giderken”.
Sen gittin ve ben kaçtım zamandan…
“Korkakların işidir, kaçmak” derdin. Öyle ya!
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;