Körelmiş duygularımın sesiyim bu gece,
Kanadı kırılmış, başı ezilmiş bir kuşun umutsuzluğu
var üstümde.
Efsunlu ormanların ortasında kaybolmuş benliğim,
Aldığım her nefes afyon gibi,
Yüzünün şeklini şemailini çıkarıyor gözlerimin önüne.
Gözlerim dolu dolu seyrediyorum tekrar,
Benden gidişini.
Vakitsiz uyandığım hayallerim var,
Onca zaman güzaf eylemiş kader bana, haberim bile
olmamış.
Şimdilerde yeni yeni öğreniyorum hayatın gerçeklerini.
Bu gece çay bardağına doldurulan rakıyım ben,
Bu gece umutsuzluğun sesiyim.
Talan edilmiş bir hayata mahkûm olmuş bir gençlik,
Çok bir fayda etmiyor belki çevreme,
Yaşamak için değil de ölmek için yaşıyorum sanki.
Sanki sen bir deli balsın da ben dozunu tutturamamış gibi,
Yavaş yavaş zehirliyor beni,
Bense kendime bir panzehir aramaya
Mecal bile bulamıyorum.
Buzullarla kaplı bir odada,
Ölüme terkedilmiş ruhum.
Kader iplik teyeller gibi teyellemiş bedenimi çaresizliğe.
Bulutların da o güzel silüetleri gitti artık,
Güz çoktan geldi.
Sen gittin gideli ay tutuldu,
Güneş açmaz oldu gül bahçeme.
Saatlere inat yaşıyorum,
Zevkten, istekten değil,
Zaman kavramını durduramıyorum bir türlü.
Ömrümüz böyle olmamalıydı diyorum her defasında,
Gözlerinin içine derin bakarken durdurmalıydık zamanı,
Sonrası fenaydı,
Sonrası olabildiğine yalnızlık.
Sen kendi yolundan giderken,
Bir kez ardına bakmıyorsun ya,
Ben ardıma bakmaktan önümü göremiyorum sevgilim.
Kaç promil girdi bedenime,
Kaç kez tekrardan çift gördüm ikimizi,
Her vedanın gıyabında gelen buruk acı,
Bende kalıcı hasara yol açtı.
Fakat senin bundan da haberin yok,
Zaten gittikten sonra neyden haberin oldu ki.
Yazdığım her satırda seni anmaktan bıktım da sen
dönmemekten bıkmadın.
Bu da benim ayıbım olsun.
Kayıt Tarihi : 19.5.2023 17:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!