Gidene Yol Yakışır Şiiri - Hayrettin Ta ...

Ben sustuğum için anlatamadı masalını,derin yalnızlık. Gölgelemedim verilen sözlerini.
-Dilenmedim kalışlarında. Aşkla gurur arasında yarışan şeytanlarımın illalarında billah ettim gitmene.
- Gidene yok yakışır, kalana aşk.Ben aşk olarak kaldım, sen yol oldun , yol aldın. Kal oldun, al oldun, belayı gam oldun.
Kelimelerimin bası bos kaldığı ıssız ve sensiz kalışlarda can darılmış ömrüme. Can kırılmış kavruk masallarıma. Ahlar ağlıyor yabani heveslerime. Sözler pusuda gönül kendi yolunda.

-İçini doldurduğum bakışlarında aşk halimi özetliyor. Aşk kalmayı senden öğrendim.
Rabbim,senin sevgin meleğini tutku evimde büyütüyor. Cennetinde bana yer açmışsın, gözlerinden akan Kevserlerden anladım.
- Nefretlerin de aşktandır yeni anladım.
- Seven gider, gidene yol yakışır.

Esrik şehrin üşüyormuş, yapayalnız ömrün titriyormuş.Ben yanım kabuk bağlamış. Dolu dolu sözlerim dolu olarak yağmış kabuklarına. Çatlamış yaran, kanamış istemediğin ben. Ömrünü çatlattım biliyorum. Çatlak bir ömrün dehlizinde aşk ağlıyor halime.
- Ne halin halden, ne göz pınarların selden. Yeni bir el mutlu eder ülküsünde saklanıp durma.
- El oğludur, el ile gönül arasında çatlak çıkarlar varken seni mutlu edecek ellere gönül fermanını okutma. Bütün ilklerini benimle yaşadın, başka da yaşacağın ilkin de yok. Belki yeni bir acının ilkini yaşarsın.
- Seven gider, seven döner, seven affeder. Yanıma nemli gözlerinle gelsen mahşerim olarak kabul etsem yeniden. Çok mu büyük hayal.
-Rabbim bu hayalin bütün hallerinde sana sığınıyorum. Çekimle beni bu sonsuz arzunun duasında. Elini tuta tuta kalsam anlatılmaz anların dirheminde. Dehrime serap olsan bir an da olsa…
- Rabbim,bu sonsuz hayalin bütün zerrelerinde sana sığındım.
Bu sevginin gül kokusunda aşktan aşka yol var .

Umudunu dolduran sevilerin yokmuş, ben bilmeden bana büyülenmiş güzel dünyan.

Küskün ümitlerin alın yazınla yerli kıyametlerin arasında susmuş, susamış gül cemalin gülümsemeyi sayende unutan bana.

Küsmeyen ne varsa hepsi etrafında toplanmış. Vicdani ret ile aşkı rey arasında rayıma cuylarını heba etmişsin.

- Oysa ben senin kalbinde hayata sunulmuşum. Sonu sözlerinin sunusunda olan kumruların dilsiz sarılışında seni bana anlatıyor harf harf yaşam.

- diyemediklerimle, diyebileceklerimle yolundayım. Gittiğin her adımın adımında veda çalıyorum bam telimden.

''nasılsını'' güfteliyor özlemler. Derdimin pasını atıyor gelecek günler.
Bile bile unuttuğum seni yazıyor unutulamayanlar.
- Bu büyük aşkın tutunamayanları olarak asi bir aşk şehrine asi olarak akmanı bekledi hayat…
-Affettim seni ey gül kokusunu özleyen maşukum! Terk et kendini, zaten kendinde değilsin. Bu ballı ruh haline aşk ekmeğimi bandırmaya henüz hazır değilim.
Balı yemeyi ve de bana balım demeni de özlediysem de … sana ödettiklerimin yükü hafifmiş diye uzaklarımı kalaylıyorum yürek civanla, bana olan civan halinle …

-sor diyemediklerimi. Soru sor belalı başımın dumanlarına.Aklımda kalan senden alizeler öpüşüt yeldeğirmenleriyle.Seni öğütmüş acılar anladım, bekledim, ününden çok unundan medet bekledim.
-Ününle, unun arasında berraklarına paklandım. Dillerde düşürmediğim eskimez gönül parçamın sesinde sana gelmeye hazırım biraz.
- Yüküm yarana yakın, yakınlığım imkansızlıklarına akın. Sol yanımda bıraktığın izlerin izliğinde kendim oldum .

-Aklım ile saklım arasında sol yanına sarmak istedim, sen istedim külbe- i hazandan. Yusuf olup Yakup dağında sabrettim .Gül halime gelme demiştin. Dikenlerim var, kanamaya razıysan gel demişsin.
- Kanamalı bir maşuka kan çare mi? İçlemeli bir maşuka sensizlik reva mı?

-lyeniden sar göğsüne sıcaklar aşka kardeşken. Gül cemalini sür yarama, affet beni ademden.